1. Hukuk Dairesi 2014/17613 E. , 2015/1936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FATSA SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2014
NUMARASI : 2011/718-2014/203
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde, temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava konusu taşınmazların ortak mirasbırakan R.A.. adına tapuda kayıtlı olduklarını, taşınmazların murisin ölümünden sonra davalılar tarafından kullanılarak fındık ürününün toplandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1801 ve 180 parsel sayılı taşınmazların tarla, 428 numaralı parselin tarla,ev ve fındık bahçesi, 711 parsel sayılı taşınmazın da fındık bahçesi vasfında olup, bir kısım paylarının; 913,915 ve 940 parsel sayılı taşınmazların ise fındık bahçesi vasfında olup, tam pay olarak tarafların murisi Ramadan Aydık adına tapuda kayıtlı oldukları, R. A.."ın 02.12.1980 tarihinde öldüğü ve tarafların mirasçı oldukları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; mahkemece yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Öte yandan, fındık bahçesi vasıflı taşınmazlarda intifadan men koşulunun aranmayacağı hususunun göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi 180 numaralı parselin ifrazından oluşan 1801 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak keşif yapılmamış olması da doğru değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, 180 parsel sayılı taşınmazın ifrazının ne zaman yapıldığı ve ecrimisil istenilen dönemler itibarıyla bu parselin ifrazı ile oluşan 1801 parsel sayılı taşınmazın kullanım durumunun da araştırılması, tarla vasıflı taşınmazlar ile ilgi açılan davada intifadan men koşulunun oluşup oluşmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları bu sebeple yerindedir.Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.