20. Hukuk Dairesi 2015/16417 E. , 2017/4325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
.... köyü 195 ada 14 parsel sayılı 2.993 m² yüzölçümündeki mera nitelikli taşınmaz, yörede 2012 yılında 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde 1389 ada 2 parsel numarası altında 3.033,93 m² yüzölçümü ve mera niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda orman sınırına tecavüz edildiğini ileri sürerek, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kalan bölümüne ait uygulamanın iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince davacının talebinin mülkiyet iddiasına ilişkin olduğu ve mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05/12/2013 gün 2013/7205-11196 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "davacının talebinin mülkiyet hakkına ilişkin mi yoksa 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine yönelik mi veyahut her iki istemi de birlikte içerip içermediği dava dilekçesinden anlaşılamadığından öncelikle davacının talebinin açıklattırılıp sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Bozma kararına uyulmasının ardından davacı ... Yönetimi vekili 16/05/2014 tarihli celsede dava konusu talebin sadece mülkiyet hakkına ilişkin olduğunu bildirmiş ve Kadastro Mahkemesince mülkiyet ve tasarruf iddiası yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; mülkiyet iddiasına ilişkin olarak verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi ve Orman Yönetiminin talebi üzerine, mülkiyet iddiası yönünden dosya görevli ve yetkili ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 1979 yılında seri bazda orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamaları yapılmış, sonuçları 13/06/1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de bir örneği dosyada yer alan orman tahdit haritasında 102, 103, 104, 105, 106 ve 107 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan orman bilirkişi tarafından düzenlenen
-2-
krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında da açı, eğim ve uzaklık bakımından da farklılık vardır. Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tabi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Hâkimin bilirkişi raporlarını denetleme yükümlülüğü vardır. Bunlardan ayrı Orman Yönetimi; davalarının mülkiyete yönelik olduğunu belirttiğinden artık uygulama kadastrosunun doğru yapılıp yapılmadığı yönünde inceleme ve araştırma yapmaya gerek bulunmamaktadır. Bu durumda uygulama paftası esas alınarak hat uygulaması yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
O halde, öncelikle 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111 ve 112 OTS noktalarını gösterir şekilde orman tahdit haritasının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği, yöreye ait en eski tarihli ve 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı "Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır." hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastro haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111 ve 112 orman tahdit sınır (OTS) noktaları görülecek biçimde, dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastro hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro haritası ile çalışma tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.