Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16477
Karar No: 2017/4323

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16477 Esas 2017/4323 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir kişinin kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla parsellerin tapu kayıtlarının iptal edilerek kendisi adına tapuya tescil edilmesi amacıyla açılmıştır. Ancak, mahkemece yapılan incelemede, çekişmeli taşınmazların sınırında yer alan ormanın varlığı ve yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı konuları yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle, öncelikle yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve orman kadastro haritası gibi belgeler getirtilmelidir. Taşınmazların orman kadastro sınırları dışında kalması halinde ise, zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılması gerekmektedir. Bu araştırma sonucunda, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak toplanacak tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
Kanun Maddeleri: 3402 Sayılı Kadastro Kanunu, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu.
20. Hukuk Dairesi         2015/16477 E.  ,  2017/4323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2007 yılında yapılan kadastro sırasında .... köyü 154 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar, edinme sebebinde devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı belirtilerek ham toprak niteliğiyle sırasıyla 955,91 m2 ve 440,06 m2 yüzölçümleri ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı, parseller üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğu iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ve adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 154 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 10 yıllık hak düşürücü sürede açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmişse de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide, çekişmeli taşınmazların sınırında yer alan 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz Devlet ormanı olarak gösterilmiş olup, mahkemece komşu parsel tutanaklarının dosyaya getirilmediği, buna göre çekişmeli taşınmazların sınırında orman bulunup bulunmadığının denetlenemediği, ayrıca, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılmadığı gibi mahallinde yapılan keşifte orman mühendisi bilirkişinin de götürülmediği tespit edilmiştir.
    O halde, mahkemece; öncelikle, yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmışsa; orman kadastro çalışmalarına ait orijinal renkli orman kadastro haritası ve işe başlama, işi bitirme, çalışma ve askı ilân tutanakları getirtilmeli, orman kadastrosu kesinleşmişse, taşınmazların tümünü birarada geniş çevresiyle gösteren pafta fotokopi örneği ve komşu parsellerle, çekişmeli 154 ada 13 ve 15 sayılı parsellerin tüm komşularına ait kadastro tespit tutanakları, dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeli, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro mühendisi ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, kesinleşen orman kadastro haritaları ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların orman tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman kadastrosu hiç yapılmamış ya da henüz kesinleşmemişse, kadastro tespitinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava


    fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, niteliği ve kullanım durumu belirlenmelidir.
    Dava konusu taşınmazların orman kadastro sınırları dışında kalması veya resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olması, orman içi açıklık veya eylemli orman olmamaları halinde, bu kez zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılmalı, ziraat mühendisinden, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, üzerindeki bitki ve toprak yapısı, eğim durumu yönünde rapor alınmalı; zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; kadastro tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve toplanacak tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
    Hal böyle olunca; gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi