15. Hukuk Dairesi 2020/857 E. , 2020/837 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yüklenicinin (taşeronun) temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptâli ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkin olup mankemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının redddi gerekmiştir.
2-Davacılar davalarında; davalı ...’ın diğer davalı Emek ... İnşaat Ltd.’nin yaptığı inşaatta taşeron olarak imalât yaptığını, yapılacak imalâtlar karşılığında Emek Ltd.’nin davalı ...’e 7 dairenin devrini kararlaştırdıklarını, kendilerinin de davalı ...’ten 3 adet daireyi satın aldıklarını ancak bedelin ödenmesine rağmen dairelerin tapularının verilmediğini belirterek ... ... Mah. 3349 ada 1 parselde yer alan D blok 7. Kat 31 nolu, ve 32 nolu, E blok 8. kat 30 nolu bağımsız bölümlerin tapusunun davalı Emek ... İnşaat Şirketi adından iptâli ile adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece Davalı ...’ın bedelini aldığı dairelerin karşılığı olarak 3 dairenin tapusunu davacılara devir etmediği, davacılar ile aralarındaki sözleşmede sözleşmeye riayetsizlik halinde 310.000,00 TL cezai şart teminat senedinin davacılara verildiği, davacıların karşılık olarak verdikleri para ve dükkanın dava tarihindeki değerinin çok daha fazla olduğu anlaşıldığından 310.000,00 TL"nin davalı ..."dan tahsiline, davalı Emek ... İnşaat Şirketine yönelik açtığı davanın reddine, tapu iptâli ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 26.04.2016 tarihli 2016/3112 Esas 2016/5121 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece
bozmaya uyularak davalı Emek ... İnşaat Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, tapu iptâli ve tescil talebinin reddine, 310.000,00 TL"nin davalı ..."dan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 26.04.2016 tarihli 2016/3112 Esas 2016/5121 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği gibi arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptâli ve tescil davalarında mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) vs. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda da davalı şirketin yüklenici olarak 3349 ada 1 parsel sayılı taşınmazda inşa edeceği sitede yükleniciye düşen ve davalı yüklenici şirket ile yine davalı ... arasındaki 14.08.2009, 24.12.2009, 26.12.2009 ve 27.03.2010 tarihli sözleşmeler uyarınca davalı şirketin yapımını üstlendiği projede A, B, C, D ve E bloklardaki binaların dış sıva işçilik, iç sıva alçı malzemeli işçilik, tüm şap taban işleri, kalorifer kazanları, radyatör montajları ve vitrifiye işçiliği karşılığı davalı taşeron..."e bırakılan D blok 31 ve 32 no"lu ve E blok 30 no"lu dairelerin, taşerondan temliki iddiasına dayalı tapu kaydının iptâli ve tescil isteğinde bulunulduğundan taşeron davalı ..."ın davalı şirkete karşı iş sözleşmelerinden kaynaklanan edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Nitekim bozma ilamında da davalı taşeron ..."ın edimini yerine getirip getirmediği veya hangi aşamada olduğunun, tüm taraf delilleri değerlendirilerek, bilirkişiler vasıtasıyla araştırılması, taşeronun tüm borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması, bundan sonra mülkiyet aktarımı istemi hakkında karar verilmesi, mümkün olmaması halinde davacının ikinci kademedeki tazminat isteminin değerlendirilmesi gereğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen alınan bilirkişi raporunda bozma ilamında belirtilen hususlarda inceleme yapılmamış olduğundan yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmadığı gibi davada talep edilmediği halde davacı ve davalı ... arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsiline karar verilmesi, davalı şirket yönünden davanın akdi ilişkinin dolayısıyla husumetin bulunmaması nedeniyle reddedilmesine rağmen maktu yerine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Yapılması gereken iş; bilirkişilerden alınacak ek rapor ile, davalı taşeron ..."ın edimini yerine getirip getirmediğinin veya hangi aşamada olduğunun, tüm taraf delilleri değerlendirilerek incelenmesi, taşeronun tüm borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması, bundan sonra mülkiyet aktarımı istemi hakkında karar verilmesi, mümkün olmaması halinde davacının ikinci kademedeki tazminat isteminin değerlendirilmesi sonucuna göre ve davalı şirket yönünden maktu vekâlet ücretine hükmedilerek karar verilmesinden ibaret olup, açıklanan bu gerekçelerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının
reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacılar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği Yargıtay başvurma harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 6502 sayılı Kanun"un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davacılardan harç alınmasına yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.