Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/10639 Esas 2017/3827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10639
Karar No: 2017/3827
Karar Tarihi: 12.09.2017

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/10639 Esas 2017/3827 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2014/10639 E.  ,  2017/3827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
    Hükmedilen ceza miktarı nazara alındığında sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın, kendisi ile yakın yaşta bulunan mağdureyle cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye girmesi şeklindeki eylemi ile ilgili olarak yapılan yargılama sırasında Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce düzenlenen 14.01.2011 günlü raporda "mağdurenin ruh sağlığının etkilendiği ancak bunun başına gelen olay nedeniyle bozulup bozulmadığının tam olarak anlaşılamadığı" belirtilmesine karşılık İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesince tanzim edilen 06.08.2012 günlü raporda ise depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulan mağdurenin ruh sağlığının kalıcı olarak bozulduğunun bildirilmesi karşısında, anılan raporların içerikleri itibariyle çelişkili olup açıklayıcı ve kanaat verici nitelikte bulunmadığı gözetilerek öncelikle dosyanın, gerekmesi halinde de mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevkiyle olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alınmasının ardından mevcut raporlar arasındaki çelişkinin devam etmesi halinde ayrıca Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan aldırılacak yeni rapora göre TCK"nın 103/6. maddesinin tatbiki yönünden sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.