Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/8309 Esas 2017/1631 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8309
Karar No: 2017/1631
Karar Tarihi: 21.02.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/8309 Esas 2017/1631 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme sanığın birden fazla nitelikli hal ihlali yaparak kasten yaralama suçundan suçlu bulunduğunu ve sanığın cezalandırılması gerektiğini belirtti. Ancak mahkeme, alt sınırdan uzaklaşmadan sadece asgari hadden ceza vererek eksik ceza vermiştir. Temyiz edilmemesine rağmen TCK'nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uygulanarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK'nin 87/2-b maddesi gereğince iki kat artırılmasıyla 3 yıl 18 ay hapis cezası verilmesi gerektiğini ve daha sonra TCK'nin 87/2 son fıkrası uygulanarak 8 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerektiğini söyledi. Mahkeme ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ifadeleri iptal edilmiş olsa bile bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmadığını belirtti.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/2-b ve 87/2-son fıkrası.

3. Ceza Dairesi 2016/8309 E. , 2017/1631 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ...’u hayati tehlike geçirecek ve duyu ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde, birden fazla nitelikli hal ihlali yaparak kasten yaralayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeyerek asgari hadden ceza tayin edilmek suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından, sanığa 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uygulanarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nin 87/2-b maddesi gereğince iki kat artırılması ile 3 yıl 18 ay hapis cezasını çıkartılması, ardından TCK"nin 87/2-son fıkrası uygulanarak 8 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, doğrudan 8 yıl hapis cezasına hükmedilmesi sonuç ceza doğru olarak belirlendiğinden ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 21/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.