Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7779 Esas 2019/2813 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7779
Karar No: 2019/2813
Karar Tarihi: 28.02.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7779 Esas 2019/2813 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taksirle yaralama suçundan mahkum olan sanık, mahkumiyetine itiraz etti. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının objektif koşullarından biri suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesidir. Taksirle yaralama suçu, zarar doğurmaya elverişli olduğu için, bu koşul aranmaktadır. Sanığın eyleminden kaynaklanan zararı gidermediği için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmedi. Mahkeme, sanığı TCK'nın 89/1 ve 89/2-b maddelerine göre 4.500 TL adli para cezasına çarptırdı. Ancak, hesap hatası nedeniyle sanığın fazla ceza aldığı anlaşıldı ve hüküm bu nedenle bozuldu. Sanığın cezası 4.500 TL olarak yeniden belirlendi. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 89/1, 89/2-b, 62, 52/2-4, 53/6.
12. Ceza Dairesi         2017/7779 E.  ,  2019/2813 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK" nın 89/1, 89/2-b, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, taksirle yaralama suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olduğu, tüm dosya kapsamından da sanığın eyleminden kaynaklanan zararı gidermediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında TCK"nın 89/1. maddesi uyarınca belirlenen 180 gün karşılığı adli para cezasından aynı kanunun 89/2-b maddesi uyarınca 1/2 artırım yapılıp, belirlenen 270 gün karşılığı adli para cezasından 1/6 oranında takdiri indirim uygulandıktan sonra sanığın 225 gün karşılığı adli para cezası olan 4.500TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, hesap hatası neticesinde 5.550TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazı yerinde görülerek hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 4. bendinde bulunan "5.550 TL" ibaresinin "4.500TL" olarak değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.