17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1999 Karar No: 2019/11924 Karar Tarihi: 12.12.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1999 Esas 2019/11924 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2018/1999 E. , 2019/11924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin görevini yaparken mühimmat nakli için görevlendirildiği sırada aracın tekerinin patlaması sonrası kaza geçirdiğini yaralandığını, 04/06/2014 tarihinde TSK"da görev yapmaz raporu aldığını, söz konusu yaralanmaya istinaden %50 maluliyeti oluştuğunu idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunu, olayın kamu hizmetinin ifası sırasında meydana geldiği ve olayda davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlikten dolayı 1.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 01/03/2016 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 90.398,45 TL"ye yükseltmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat davasının kabulü ile; 90.398,45 TL tazminatın olay tarihi olan 14/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat davasında; 10.000,00 TL anlamında dava sırasında ödeme yapıldığı sonucuna varıldığından ve ödenen nakdi tazminat maddi ve manevi zarar karşılığı olup, manevi tazminatın bölünmesi mümkün olmadığından bu miktar için ödeme sebebi ile davanın konusuz kalmasından dolayı karar verilmesine yer olmadığına, bakiye miktar için talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK"nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde, davacı için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezliği nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş, bilirkişi raporunun tanzimini takiben toplam 90.398,45 TL. olarak talebini ıslah etmiştir. Mahkemece bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilerek, hüküm kurulurken talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, davacının bakıcı gideri talebinde bulunmadığı dikkate alınmaksızın bakıcı giderine de hükmedilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.