19. Hukuk Dairesi 2016/604 E. , 2016/5727 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2012/74-2014/136
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 13.11.2006 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokolü imzalandığını, sözleşmenin 5 yıl süreli akdedildiğini, davalı şirket tarafından müvekkili lehine mülkiyeti kendisine ait olan taşınmaz üzerinde 16.03.2007 tarihinde 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, bayilik ilişkisinin devam ettirileceği inancıyla intifa hakkının 15 yıl süreli olduğunu ve davalı şirkete de 15 yıla göre yatırım yapılıp, bayilik hizmet bedeli ve intifa hakkı bedeli ödendiğini, hizmet bedeli olarak değişik tarihlerde toplam 814.087,20 TL tutarında yatırım yapıldığını, intifa bedeli olarakta 1.500-TL ödendiğini, bu ödemenin 15 yıl için yapıldığının bayilik protokolünün 3.2.3 maddesinden anlaşıldığını, bayilik sözleşmesinin 5 yıllık sürenin sonunda davalı bayinin yeniden sözleşme yapmak istemediğini bildirmesi ile 13.11.2011 tarihinde sona erdiğini, davalının başka firmayla anlaşarak müvekkilinin intifa hakkı bulunan taşınmazda satışa başladığını, Rekabet Kurumunun görüşleri doğrultusunda 13.11.2011 tarihinden sonra intifa hakkının da kullanamaz hale geldiğini ve terkin edildiğini, yatırımın kullanılmayan süresine tekabül eden tutarın 561.267,90 TL olduğunu, davalının bu miktarda sebepsiz zenginleştiğini ve iade ile yükümlü olduğunu, bu ödemelerin bayilik hizmet bedeli, şerefiye bedeli, kurumsal kimlik giydirmesi, demirbaş yatırımı adı altında bir bütün olarak yapıldığını, buna göre ödeme tarihlerinden dava tarihine kadarki faizle ve %18 KDV ile toplam hizmet bedeli alacağının 1.277.859,45-TL olduğunu, intifa bedeli olan 1.500-TL"nin kullanılamayan kısmının karşılığının 1.033,77-TL (ana para intifa bedeli) + 697,57 TL faiz borcu olmak üzere toplam 1.731,34-TL olduğunu, buna göre toplam hizmet ve intifa bedeli olan KDV dahil 1.279.590,79-TL"nin dava tarihinden TCMB" nin kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiziyle davalı şirket ve garantör olarak imza atan diğer davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının 5 yıllık bayilik sözleşmesine rağmen, 15 yıllık intifa tesis ederek rekabeti kısıtlamak istediğini, davacının yaptığı hizmet ödemelerinin 5 yıl için olup, 15 yıl için olduğuna dair bir protokol olmadığını, ayrıca protokole göre hizmet bedelinin sadece intifa hakkıyla ilgili olmayıp, teminat verme, ipotek, istasyonun satışa başlaması karşılığı da yapılan bir ödeme olduğunu, temerrüdün sözkonusu olmadığını, avans faizi de uygulanamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı şirket arasındaki akdin 5 yıl süreli olduğu, tapudaki intifa hakkının ise 15 yıl süreli olduğu, akdin süre sonu olan 13/11/2011 tarihinde sona erdiği, davacının bilirkişi raporuna karşı beyanlarında dava konusu yatırım bedellerinin nelerden ibaret olduğunu belirttiği, bunların hizmet bedeli, şerefiye bedeli, kurumsal kimlik giydirmesi, demirbaş yatırımı olduğu, bayilik hizmet bedeli ve şerefiye bedelinin kalıcı yatırım olmadığı, nakit ödenen hizmet bedelinin duran yatırım olmadığı, ürün yatırım bedeline dayanak sunulan ve dava dışı firmalardan temin edilen faturaların teslim belgelerinin sunulmadığı, kurumsal kimlik giydirme bedeline dayanak faturada içeriğin hangi malzemelerden oluştuğunun yazılı olmadığı ve yine teslim belgelerinin sunulmadığı, duran varlık niteliğinde olduğunun iddia ve ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının yatırım bedeli talebinin reddine, intifa bedeli yönünden ise intifa hakkının 5 yılın üstündeki kısmı yönünden bilirkişi raporu ile tespit edilen 1.033,69-TL"nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.