23. Hukuk Dairesi 2015/3050 E. , 2016/1740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 30.12.2005 tarihli iletim sistemi kullanılmasına yönelik sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin müvekkili şirketçe yeni üretim tesisleri inşaa edildikçe ve üretim kapasiteleri arttıkça revize edildiğini, 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5784 sayılı Yasa ile değişik 4628 sayılı Elektrik Piyasası Karunu"na eklenen geçici 14. madde ile 31.12.2012 tarihine kadar işletmeye girecek olan üretim tesislerinin sistem kullanım bedellerinden %50 indirim yapılacağının ifade edildiğini, yeni bir üretim tesislerinin işletmeye girmesi ile mevcut kapasitesinin de arttığını bu kapasite artışı sağlayan yeni üretim tesislerinin de 4628 sayılı Kanun kapsamında olduğunu ve sistem kullanım bedellerinin %50 indirimli olarak uygulanması gerektiği yolunda davalıya yapılan başvuruların söz konusu teşvikin kanunun yayım tarihi itibariyle ilk kez işletmeye girmiş olan üretim tesislerine uygulanacağı ve işletmeye giren ilave tesislerin teşvik kapsamında olmadığından bahisle reddolunduğunu, böylelikle 4628 sayılı Kanun ile müvekkil şirket lehine öngörülen teşvikin davalı şirket tarafından uygulanmaması sebebiyle sistem kullanım bedellerinin müvekkil aleyhine %50 daha fazla tahakkuk ettirildiğini, fatura bedellerinin de müvekkili tarafından ihtirazi kayıt konulmak suretiyle ödendiğini ileri sürerek, müvekkilinden fazla tahsil edilen toplam 1.086.960,15 TL ile bu tutarların sözleşme hükmü uyarınca faturaların ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanan KDV dahil 252.017,74 TL tutarındaki gecikme zammının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yasal süreden sonra zamanaşımı ve idari yargının görevli olması sebebiyle görev itirazında bulunarak, 5784 sayılı Kanun ile değişik 4628 sayılı Kanun"un geçici 14. maddesi gereği; %50 teşvik indiriminin, Kanun"un yürürlük tarihi olan 26.07.2008 tarihi itibariyle ilk kez işletmeye girmiş olan üretim tesislerine uygulanabileceğini, mevcut üretim tesislerinin yeni ünite ilavelerine uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 5784 sayılı Kanun"dan önceki gücünün 81,99 MW olup, davacının bu santral gücüne ilişkin talebinin bulunmadığı ancak yasanın çıkmasından sonra devam etmekte olan yatırımlarını tamamlayarak ülkeye yeni santral gücü kazandırdığı ve elektrik konusunda arz güvenliğinin arttırılmasına katkıda bulunduğu, davacının şebekeye bağlı mevcut üretim tesisi gücü 81,99 MW iken iki katına çıkardığı, yapılan işlemin 5784 sayılı Kanun"un genel gerekçesiyle uygunluk teşkil ettiği, ülkenin milli şebekesine arz güvenliği arttırıcı yönde katkıda bulunduğu, bu şekliyle 4628 sayılı Kanun"a 5784 sayılı Kanun ile eklenen 14. maddesinin C bendindeki teşvik uygulamasından yararlanması gerektiği, taraflar arasında düzenlenen sistem kullanım anlaşmasının 3. maddesine göre de hükme esas alınan 2. rapor ile tespit edilen 213.429,56 TL gecikme zammına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile talepde nazara alınarak asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamın dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Hükmün 1. bölümünde yazılı " verilmesine" kelimesinden sonra "1.086.959,19 TL asıl alacağa" sözcüğünün hükümden çıkarılmasına ve " 1.300.388,75 TL"nin" sözcüğünden sonra gelmek üzere "ticari faizin" sözcüğünün yazılması gerektiğinden, mahkeme kararının bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nun 438/7. madde ve fıkrası uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle Hükmün 1. bölümünde yazılı " verilmesine" kelimesinden sonra "1.086.959,19 TL asıl alacağa" sözcüğünün hüküm çıkarılmasına ve " 1.300.388,75 TL"nin" sözcüğünden sonra gelmek üzere "ticari faizin" sözcüğünün yazılmak suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacının 30.12.2005 tarihli üretim lisansı bulunmaktadır. Taraflar arasında aktedilen 30.12.2005 tarihli iletim sistemi kullanım sözleşmesinin davacı tarafça yeni üretim tesisleri inşaa edildikçe ve üretim kapasiteleri arttıkça revize edildiği görülmekle ancak kurulan yeni ünitenin öncekinin güç arttırımı ünitesi olup, yeni alınan üretim ve otoprodüktör lisansı olmadığından 5784 sayılı Kanun ile değişik 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu"nun geçici 14/c maddesi kapsamına girmediğinden Sayın çoğunluğun davacı tarafın bu yöndeki onama isteminin kabulü ile ilgili görüşüne katılmadığımdan davacının onama isteminin reddi gerektiği düşüncesindeyim.