Esas No: 2022/309
Karar No: 2022/1534
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/309 Esas 2022/1534 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/309 E. , 2022/1534 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
...
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2018 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 105 ada 21 parsel sayılı taşınmazda 12.01.2018 tarihinde davalıya satılan hissenin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, satıcı bankanın dava konusu hisseyi cebri ihale yoluyla aldığını, davalının da satıcı bankanın bu hisseyi satışa arz etmesi üzerine bankaya teklif vermek suretiyle devraldığını; davacının bankaya teklif vermek yada cebri ihaleye katılmak suretiyle hisseyi alma imkanı varken bunu yapmadığını, bir hakkın kötüye kullanılmasını kanunun himaye etmeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 26.10.2021 tarih, 2020/126 Esas-2020/141 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Dairemizin onama ilamına karşı davalı vekili karar düzeltme; davacı vekili ise tashih talebinde bulunmuştur.
1-Davalı vekilinin karar düzeltme istemi yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3’üncü maddesi uyarınca; bölge adliye mahkemelerinin Resmî Gazete’de ilan edilerek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı 29525 sayılı Resmi Gazete'de ilan edildiğinden, bu tarihten sonra verilen kararlar hakkında 6100 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanacaktır. 6100 sayılı Kanunun 341 ila 381. maddelerinde istinaf, temyiz ve yargılamanın iadesi kanun yollarına yer verilmiş, 1086 sayılı Kanun döneminde tanınmış olan karar düzeltme yoluna yer verilmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Dairemizce verilen kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmadığından davalı vekilinin bu yöndeki dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin tavzih talebi yönünden yapılan incelemede;
Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Hükmün Tashihi" başlıklı 304’üncü maddesinde; (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan;yargılama sırasında haksız çıkan taraf yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur. Nitekim, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326’ıncı maddesinin 1’nci fıkrasında, "Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir." hükmü düzenlenmiş, aynı Kanunun 323’üncü maddesinin ğ bendinde de vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalının duruşma istemli temyizi üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesi uyarınca yapılan duruşmalı temyiz incelemesinde bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. Duruşma sırasında kendini vekili ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken maddi hata sonucu davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmiştir. Bu husus açık bir yazı hatası niteliğinde bulunduğundan, onama ilamının tashih edilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili tarafından verilen karar düzeltme istemini içeren dilekçenin REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 26.10.2021 tarihli ve 2021/1036 Esas-2021/2314 Karar sayılı ilamında yer alan "davacıdan alınarak davalıya verilmesine" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözcüklerinin yazılmasına, ilamın bu şekilde tashihine, 01.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.