Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5234
Karar No: 2016/1736
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5234 Esas 2016/1736 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/5234 E.  ,  2016/1736 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, 15.06.2014 tarihinde kooperatifin olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 87. maddesinde, genel kurul toplantılarının Bakanlık temsilcisinin katılımı ile yapılacağı, usulüne uygun müracaata rağmen temsilcinin toplantıya gelmemesi halinde toplantının yapılmasının temini için durumun mahalli idari amirine bildirileceği, temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanacağının hüküm altına alındığını, 15.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında Bakanlık temsilcisi bulunmadığını, bulundurulması için yasada belirtilen usule uyulmadan toplantının yapıldığını, bu nedenle toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, ayrıca müvekkillerinin muhalefet şerhlerinin tutanağa geçirilmediğini, genel kurul toplantısında alınan 4, 6 ve 7. maddelerinin ise, yasaya, usule, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, öncelikle 15.06.2014 tarhli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespitine, bu talebin kabul görmemesi halinde genel kurul kararının 4, 6 ve 7. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı yetkilisi, 15.06.2014 tarihli genel kurul toplantısına Bakanlık temsilcisinin katılması için gerekli işlemelerin yapıldığını, toplantıdan 15 gün önce temsilcinin ücretinin yatırılarak talepte bulunulduğunu, ancak buna rağmen temsilcinin toplantıya gelmediğini, toplantının pazar günü yapılması nedeniyle mahalli idari amirine başvuruda bulunulamadığını, temsilci makûl bir süre beklendikten sonra toplantıya geçildiğini, davacıların toplantı öncesi sundukları dilekçelerin gündem maddelerine ilişkin olmaması nedeniyle işleme alınmadığını, maddelerin görüşülmesinden önce şerh verilemeyeceğini, maddelerin görüşülmesi sırasında verilen şerhlerin ise tutanağa geçirildiğini, alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 87. maddesi ile 24.04.1969 tarihinde yürürlüğe giren Kooperatif ve Üst Kuruluşların Genel Kurullarında Bulundurulacak ... Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük"ün 4. maddesi uyarınca, kooperatif genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisinin bulunmasının zorunlu olduğu, temsilcinin, usulüne uygun müracaat
    yapıldığı halde toplantıya gelmemesi halinde, toplantı icrasını temin etmek üzere mahalli idare amirine durumun bildirileceği, bu talebe rağmen bakanlık temsilcisinin toplantıya gelmemesi veya durum kendisine bildirilen mülki idari amir tarafından yeni bir temsilci atanmaz ise bir saat beklenildikten sonra bu durum düzenlenen tutanak ile kayıt altına alınarak temsilci olmadan toplantıya başlanacağının hüküm altına alındığı, bu prosedürün, genel kurulun ve burada alınan kararların muteberlik şartı olduğu, bu hususlara uyulmadan yapılan toplantılarında alınan kararlar ile bakanlık temsilcisinin imzasının bulunmadığı tutanakta yer alan kararların hukuken yok hükmünde olduğu, bu nedenle genel kurulun hiç toplanmamış sayılacağı, bu kararların ve toplantının yok hükmünde olduğunun tespiti için hukuki yararı bulunan herkesin dava açabileceği, muhalefet şerhi konulması ve 1 aylık sürede dava açılmasının da bu durumda şart olmadığı, somut olayda davalı kooperatifin 15.06.2014 tarihli genel kurul toplantısının Bakanlık temsilcisi bulunmadan yapıldığı, bu hususun tutanağa geçirildiği, Bakanlık temsilcisinin usulüne uygun şekilde talep edildiği, ancak temsilcinin gelmediği, ne var ki, temsilcinin toplantıya gelmemesi sebebi ile toplantının icrasını temin etmek üzere mahalli idare amirine durumun bildirildiğine, bu talebe rağmen Bakanlık temsilcisinin toplantıya yine gelmediği veya durum kendisine bildirilen mülki amir tarafından yeni bir Bakanlık temsilcisi atanmadığı, ardından bir saat beklenildikten sonra bu durumun düzenlenen tutanak ile kayıt altına alınıp Bakanlık temsilcisi olmadan toplantıya başlanıldığına dair herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı, bu nedenle 15.06.2014 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların yok hükmünde olduğu ve mutlak butlan ile malül olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 15.06.2014 tarihli genel kurul kararının mutlak butlan ile malül olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Dava, 01.07.2012 tarihinden sonra 14.07.2014 açılmış olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesi uyarınca ticari dava niteliğini haiz ise de, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmamakta ise, 6102 sayılı TTK"nın 5/4. maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davaya devam edilmesi ve görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği açıkça öngörüldüğünden, bu davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanannedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi