23. Hukuk Dairesi 2015/5541 E. , 2016/1735 K.
"İçtihat Metni"..Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : .. .. Asliye Hukuk Mahkemesi
..
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatiften daha önce .. .. tarafından satın alınan bir adet daire ve bir adet işyeri niteliğindeki iki bağımsız bölümü, müvekkilinin ... tarihinde adı geçen kişiden satın aldığını, davalı tarafça dairenin tapusu müvekkiline devredilmesine rağmen işyeri niteliğindeki bağımsız bölümün tapusunun, mimari projede değişiklik yapılmakta olduğu gerekçe gösterilerek devredilmediğini, müvekkilinin .. tarihinden bu yana söz konusu bağımsız bölümü işyeri olarak kullandığını, bağımsız bölümü satın alırken davalı tarafça .. tarihli, borcu olmadığına dair yazı verildiğini ve satışın onaylandığını, müvekkilince davalı tarafa gönderilen .. tarihli ihtarname ile devrin talep edildiğini, davalı tarafça verilen cevapta, müvekkiline ... TL ödemesinin aksi takdirde bağımsız bölümün üçüncü kişiye satılacağının bildirildiğini, davalının talebinin ve tapuyu devretmemesinin haksız olduğunu ileri sürerek, .. giriş kat 23 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, eşi olan dava dışı .. .., 25.08.2008 tarihli sözleşme ile kooperatif üyeliğini tüm hak ve yükümlülükleriyle devraldığını, üyeliği devreden .. .. üyeliği ve A blok, giriş kattaki bağımsız bölümü müvekkili .. ile yaptığı .. tarihli sözleşme ile devraldığını, bu sözleşmeye göre, .. TL proje tadilat masrafının ve .. TL birikmiş elektrik borcunun, ayrıca ... TL peşinatın nakit veya .. .. .. plakalı aracın devrinin müvekkiline yapılması suretiyle devralan tarafından ödenceğinin kararlaştırıldığını, ancak üyeliği devreden .. ... bu borçları ödemediğini, bu hususun davacıya müvekkilince .. ve ... tarihlerinde noter kanalıyla gönderilen ihtarnameler ile bildirildiğini, ancak davacı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, ... tarihli belgenin de geçerli bir ibra belgesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın, tapu kayıtlarına göre, Karamanlı Mahallesi, 3781 ada, 10 numaralı parsel üzerinde, davalı kooperatif tarafından yapılan A blok, 2. bodrum kat, 23 numaralı, işyeri vasıflı bağımsız bölüm olduğu, dava konusu bağımsız bölümün davacıdan
.../...
S.2
ESAS NO : 2015/5541
KARAR NO : 2016/1735
önce .. .. 08.07.2008 tarihli sözleşme ile devredildiği, bu sözleşmeye göre, devralan .. ... ... TL ödemesinin kararlaştırıldığı, bu ödemenin .. TL"sinin taksitli, ... TL"sinin peşin, .. TL"sinin çek ile ödeneceği, .. TL"sinin de .. .. .. plakalı aracın devri yapılmak suretiyle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ancak devreden tarafından ödeme yapılmadığı, daha sonra dava dışı .. .. üyeliğini ve bağımsız bölümü ... tarihinde davacıya devrettiği, davacıya yapılan bu devrin kooperatif kayıtlarında görülmediği, ancak reddedildiğine dair bir beyanın da bulunmadığı, davalı kooperatif yönetim kurulu .. ... .. imzalı olan ve davacının borcu olmadığına dair yazıların, davalı kooperatifi yönetim kurulu başkanı ile bir üyenin müştereken temsile yetkili olması nedeniyle geçerli bir ibraname niteliğinde olmadığı, davacının, .. .. üyeliği ve bağımsız bölümü tüm hak ve yükümlülükleri ile devraldığı, ancak sözleşmede belirtilen parasal yükümlülükleri yerine getirmediği, .. .. .. plakalı aracı da devretmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9.madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği ... tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davaların 1163 sayılı Kanun"un 99. maddesinde ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, münhasıran asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu öngörülmemiştir. Buna göre dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü niteliğinde ve münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerden değil ise, davalı tarafça bu yönde ve süresinde bir itiraz olmadığı sürece bu husus re"sen dikkate alınamaz ve asliye hukuk mahkemeleri ... tarihinden önce açılan davalarda miktar yönünden görevli ise, bu tarihten sonra açılan davalarda davanın niteliğine göre görevli ise davaya bakmalıdır.
Somut olayda, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/3. maddesinin yürürlükte olduğu dönemde .. tarihinde açılan ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesine göre münhasıran ticaret mahkemesinin görevli olmadığı bu davada, davalı tarafça iş bölümü itirazında bulunulmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi olduğu gözönünde bulundurulduğunda, mahkemenin davanın niteliğine göre davaya bakmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle taraflar arasındaki alacak borç miktarının daha sonra açılacak davalarda çözümleneceğinin tabii bulunmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ... tarihinde oybirliğiyle karar verildi.