2. Hukuk Dairesi 2016/6428 E. , 2017/11802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü ve velayet yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, vekalet ücreti ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
2- Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tedbir nafakası talebi yönünden temyiz itirazları yersizdir.
b)Mahkemece asıl dava dosyası ile birleşen dosya bakımında tarafların boşanmaya yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-davalı erkeğin dava dilekçesinde herhangi bir delille dayanmadığı gibi kadının boşanma davasında ise cevap dilekçesini süresinde sunmadığı anlaşılmaktadır.
"İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi "(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir.
Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere; tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Şüphesiz bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir.
Ön inceleme aşamasında, ancak karşı tarafın açık muvakfakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20/04/2016 tarih, 2014/2- 695 esas 2016/522 karar sayılı ilamı).
Bu halde, mahkeme davacı-davalı erkek tarafından usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen delilleri ve tanık beyanları esas alınarak davalı-davacı kadına kusur yüklenmesi doğru olmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda açıklanan sebeple davalı-davacı kadına yüklenecek kusurlu bir davranış ispatlanamadığı halde, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2(b) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) ve 2 (a) bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, bozma sebebine göre kadının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın Haydar"a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Perihan"a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2017(Pzt.)