5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/16039 Esas 2020/13459 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/16039
Karar No: 2020/13459
Karar Tarihi: 22.10.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/16039 Esas 2020/13459 Karar Sayılı İlamı

Özet:

19. Ceza Dairesi tarafından 5607 sayılı Kanuna Aykırılık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet kararı temyiz edildi. Yapılan incelemeler sonucunda sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunlu görüldü. Hüküm gerekçe kısmında alt sınırdan ayrılmayı gerektirecek bir durum bulunmamasına rağmen, hükümde çelişki yaratıldı. Aynı suçtan açılan diğer ceza dosyalarının araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı belirtildi. Sanığın kısıtlama uygulanması gereken yetkilerinde aşırıya gidildiği de tespit edildi. Sonuç olarak hüküm bozuldu ve dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi
- 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- TCK'nin 43/1. maddesi
- TCK'nin 53/3. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2019/16039 E.  ,  2020/13459 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Kabule göre ise ;
    1-Hükmün gerekçe kısmında ceza belirlenirken alt sınırdan ayrılmayı gerektirecek bir durum bulunmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, hükümde teşdit uygulanarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması,
    2-UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan kamu davalarının tespit edilmesi karşısında;
    Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan değişik zamanlarda açılmış başka ceza dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilerek TCK"nin 43/1. Maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
    3-TCK"nin 53/3. Maddesi uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.