23. Hukuk Dairesi 2015/3071 E. , 2016/1728 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların davacı kooperatifin önceki yöneticileri olduklarını, haklarında ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/268 esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasında kendilerini temsil ettirmek üzere avukata vekalet verdiklerini, davalıların kendilerince ödenmesi gereken vekaletname masrafı ve avukatlık ücretini kooperatif kasasından ödediklerini, noter vekaletname masrafının 127,80 TL, avukatlık ücretinin 4.816,13 TL olmak üzere toplam 4.944,13 TL olup, davalılardan bu parayı iade etmeleri için şifai olarak istemde bulunduklarını, ancak davalıların ... Sulh Ceza Mahkemesi"nde haklarında açılan davanın kooperatif ile ilgili olduğunu beyan ederek parayı ödemediklerini, oysa açılan davanın davalıların kişisel kusurları nedeniyle açılmış bir ceza davası olup; yargılama giderlerinin kooperatifçe karşılanmasının yasal olarak mümkün bulunmadığını ileri sürerek, 4.944,13 TL alacağın, 127,80 TL"lik kısmının 30.05.2010 tarihinden, kalan kısmının da 10.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... vekili ve diğer davalılar, iddiaları kabul etmediklerini, davalıların kooperatif yöneticisi sıfatıyla ceza davasına muhatap olduklarını, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/268 esas sayılı dosyasındaki davanın kooperatif yöneticisi olmalarından kaynaklandığını, diğer yandan 2010 yılında kooperatif genel kurul toplantısında ibra edildiklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve Yargıtay bozma ilamı ile tüm dosya kapsamına göre, 06.08.2014 tarihinde Dairemizin bozma ilamının tebliğ edildiği, 23.10.2014 tarihli celsede bozma ilamına uyularak dosyanın incelemeye alındığı ve bu süre zarfında davacı vekiline söz konusu eksikliklerin tamamlanması için 2 haftalık kesin süre verildiği, söz konusu eksiklikleri tamamlamadığının görüldüğü, yargılamanın sürümcemede bırakılmaması için davanın açılmasına izin veya icazet verilmesi yönünde genel kurul kararını, denetçilerin muvafakatlerinin alınması ve vekaletnamenin ibrazı amacıyla HMK"nın 52, 53 ve 54. (HUMK"nın 39.ve40.) maddeleri uyarınca davacı vekiline kesin süre verildiği, ancak kesin süre içerisinde söz konusu eksiklikler tamamlanmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hükmüne uyulan dairemizin 06.11.2013 tarih ve 2013/4631 esas, 2013/6841 karar sayılı bozma ilamında, mevcut davanın açılmasına izin veya icazet verilmesi yönünde genel kurul kararının sunulması, denetçilerin muvafakatlerinin alınması sağlanması ve vekaletin ibrazı açıklamalarıyla, davacı vekiline kesin süre verilmesi, dava şartı olan bu hususun tamamlanması halinde davanın esasına girilerek, bir karar verilmesi, verilen süre içerisinde, açıklanan eksiklikler giderilmediği takdirde, davanın usul yönünden reddedilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra 26.11.2014 günlü davacı vekilince 17.01.2015 tarihinde, genel kurul toplantısının yapılacağının bildirilmesine ve esasen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42 ve devamı maddeleri uyarınca, genel kurul toplantısının kural olarak 2 hafta içerisinde yapılmasının mümkün olmamasına rağmen, bozmada işaret edilen eksiklerin giderilmesi için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmişse de verilen kesin sürenin yasaya ve amaca uygun olmadığı açıktır.
Nitekim, mahkemece karardan sonra 17.01.2015 tarihinde genel kurul toplantısı yapılmış ve 9. madde de, kooperatifçe davalılar aleyhine sorumluluk davası açılmasına izin veya icazet verilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.
Bu durumda Yasaya uygun olmayan kesin sürenin varlığından hareketle sonuca gidilemeyeceğinden kooperatifin 17.01.2015 günlü genel kurul tutanağının aslı veya onaylı örneğini getirtilerek toplantı yapıldığı ve bozma uyarınca karar alındığı teyit edildikten sonra, davaya denetçilerin bizzat veya vekalet verilerek avukat aracılığı ile davayı takip etmeleri için imkan tanınarak sonucuna göre bir hükme varılmalıdır.
Değinilen hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.