BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/985 Esas 2022/234 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/985 Esas
KARAR NO : 2022/234

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2022


Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ... vekili tarafından---. Sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri uyarınca muhtıra bırakıldığını ve davacının takipten geç haberdar olduğunu, söz konusu takip incelendiğinde alacaklının hiçbir ticari ve hukuki ilişkisinin olmadığı ... adlı kişi olduğunu gördüğünü ve bir yanlışlık olduğunu düşündüğünü, davacı ile davalı arasında ticari ilişki olmadığını, davalı alacaklının ne suretle davacıdan alacaklı olduğunun izaha ve ispata muhtaç olduğunu, davalı tarafından---- haksız tahsilatı nedeniyle icra takibi başlattığını beyan ettiğini ancak bu tahsilatın hangi gerekçelerle haksız olduğu bu iddianın hukuki dayanağının ne olduğunun anlaşılamadığını,davalının kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle tazminata mahkum edilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından mahkememize cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının --- dosyada borçlu olmadığı iddiasının tespitine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, dava sonuçlandırılmıştır.
Davaya konu anlaşmazlığın; davalı tarafın davacı hakkında---- dosyasında yaptığı ve kesinleşen ilamsız takibe konu alacaktan dolayı taraflar arasında davaya konu borcun doğumunu gerektirir bir ilişki bulunup bulunmadığı ve bu ilişki nedeniyle davacı tarafın davalı tarafa takip konusu alacaklı ilgili kısmen ya da tamamen borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Menfi tespit istemine-------- başlatılan takibin alacaklısının ..., borçlusunun ... olduğu, ödeme emrinin borçluya 27/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takibin---- tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı tarafından ------. Sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri uyarınca muhtıra bırakıldığını ve davacının takipten geç haberdar olduğunu, söz konusu takip incelendiğinde alacaklının hiçbir ticari ve hukuki ilişkisinin olmadığı ... adlı kişi olduğunu gördüğünü ve bir yanlışlık olduğunu düşündüğünü, davacı ile davalı arasında ticari ilişki olmadığını, davalı alacaklının ne suretle davacıdan alacaklı olduğunun izaha ve ispata muhtaç olduğu iddiası ile davalı tarafından------ haksız tahsilatı nedeniyle icra takibi başlattığını beyan ettiğini ancak bu tahsilatın hangi gerekçelerle haksız olduğu bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddiası ile mahkememize iş bu menfi tespit davasını açtığı davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı, davacının davaya konu çekte son hamil ve davalının ise davacıdan bir önceki ciranta olduğu, Türk Ticaret Kanunu'nun 684/1. maddesinde ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün haklar devrolunduğu, yine 685/2. maddesinde aksi şart edilmedikçe, cirantanın poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden sorumlu olduğu, buna göre, bir senedi (örneğin bonoyu) ciro eden kimse (ciranta), senedi devrettiği kişiye ve ondan sonra gelen kişilere (senedi devralanlara) karşı senet bedelini ödemek borcu altına girer. Eğer bonoda asıl borçlu olan düzenleyen senet bedelini hamile öderse ciranta borçtan kurtulur, eğer düzenleyen senet bedelini ödemezse, ciranta da düzenleyenle beraber senet bedelinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olur. Ciroda, bir kambiyo senedi üzerine imzasını koyan kişi (düzenleyen, ciranta ya da aval veren sıfatıyla) kural olarak senet bedelinin ödenmesinden sorumlu olur (TK m. 724/1). Davaya konu icra takibinde alacaklı sıfatındaki davalı ...'un davacı borçlu ....--- takibe dayanak ---- ---lehtarı ----- yönünden haksız tahsilat yapıldığı iddiası ile başlattığı takipte haksız olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ancak davalının takibi kötü niyetle başlattığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığından davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davacının dava konusu ----keşidecisi ------------ yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin Reddine,
2-Karar harcı 20.520,00 TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.129,92‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.390,08‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.129,92‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı,350,4‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 381,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli----- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine gerek olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı