11. Ceza Dairesi 2016/10273 E. , 2018/7642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Sanığın, ..., ..., ...ve ... isimli kişiler adına sahte olarak senet tanzim ettirerek, ticari ilişkiye binaen bu senetleri katılan firmaya ciro ederek verdiği, bu suretle resmi belgede sahtecilik suçu ile dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, her ne kadar sanığın suç kastının bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ise de, sanığın soruşturma aşamasında, suça konu senetleri müşterilerinden aldığını, borçlu olarak ismi geçen kişilerin ""bize uluşamazsın"" demeleri üzerine senetlere kendi işyeri adresini yazdığını, senetleri farklı tarihte alıp farklı tarihlerde katılan firmaya verdiğini ifade etmesi, mahkeme huzurunda ise, suça konu senetleri, iş yaptırdığı açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediği Secaeddin isimli şahsın getirdiğini, onun verdiği bilgilere göre bir kısım imzalı boş senetleri kendisinin doldurduğunu, senetlerin sahte olduğunu bilmediğini beyan etmesine rağmen, suça konu eylemler nedeniyle sanığın menfaat elde etmesi, savunmanın içeriğinin ticari hayatın olağan akışına uygun düşmemesi ve ... adınan düzenlenen senette yazılı bulunan TC kimlik numarasının, sanığın kimlik numarası ile aynı olup sadece bir rakam yönünden farklılık göstermesi karşısında, sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluştuğu, ancak suçun niteliğinin belirlenmesi açısından senetlerde borçlu olarak ismi geçen ..., ..., ... ve ... isimli kişilerin gerçek/hayali kişiler olup olmadığı yöntemince nüfus müdürlüğünden araştırıldıktan ve suça konu bonoların katılan şirkete aynı anda mı, yoksa farklı tarihlerde mi verildiği tespit edildikten sonra, sonucuna göre sanığın eyleminin ayrı suçlar mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğu karar yerinde tartışılarak, dolandırıcılık suçu yönünden ise, suça konu bonoların katılan firmaya mal alımı sırasında mı, yoksa mal alımından sonra önceden doğmuş borca karşılık mı verildiği hususunun belirlenmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.