Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1994 Esas 2019/11909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1994
Karar No: 2019/11909
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1994 Esas 2019/11909 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1994 E.  ,  2019/11909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 31.07.2011 günü davacıların oğlu/kardeşi bisiklet sürücüsü ...’ya davalı sürücü ...’ın davalı ...’a ait araçla tam kusurlu olarak çarptığını, meydana gelen kazada davacıların oğlu/kardeşinin öldüğünü belirterek davacı anne baba için ayrı ayrı 12.500,00 TL, davacı kardeş için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, murisin kusurundan dolayı kazanın meydana geldiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 2.500,00 TL, davacı ... için 2.500,00 TL, davacı ... için 1.000,00TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.