Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/8318
Karar No: 2021/904
Karar Tarihi: 04.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/8318 Esas 2021/904 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/8318 E.  ,  2021/904 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    KARAR
    Dosyanın heyetçe yapılan incelenmesinde;
    1.Bölge Adliye Mahkemesi kararının dahili davalılardan ..., ... ve ..."e Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği,
    Dosyanın bu şekilde temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderildiği, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesinin 1. fıkrasında; "Kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." hükmünün, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 11.01.2011 tarihli ve 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesi ile değişik 2. fıkrasında ise; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesinin yer aldığı, bu durumda, yapılan değişiklikle söz konusu maddeye göre tebligat yapılabilmesinin, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlandığı, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği, şu hale göre, Tebligat Kanunu’nda 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, gerçek kişilere Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca muhataba bu adreste daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olmasının zorunlu olduğu, bunun yanısıra Yargıtay kararları ve uygulama doğrultusunda ilgilinin bilinen son adresi mernis adresi dahi olsa mernis şerhi konulmaksızın bu adrese önce normal tebligat yapılması, tebligatın yapılamaması halinde ise mernis adresi olan bu yere TK 21/2 hükmü gereği tebligat yapılması gerektiği, bu kapsamda anılan davalılara Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligatların hukuki geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf kararın davalılara usulüne uygun şekilde tebliği ile tebliğ evrakları dosya içine alınarak bu şekilde tebliğe ilişkin usuli işlemlerin tamamlanması,
    2.Bölge Adliye Mahkemesi kararının dahili davalılardan ... Lojistik … Ltd. Şti, ... … Ltd. Şti ve …. Ltd. Şti. adına çıkarılan tebligatların şirket yetkililerinin adreste bulunmama sebebi araştırılmadan doğrudan daimi çalışanlara tebliğ edildiği,
    Dosyanın bu şekilde temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun"un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliği"nin 21. maddesinde de; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde, tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda, dahili davalı şirkete çıkarılan tebligatların şirket yetkililerinin adreste bulunmama nedeni araştırılmadan daimi çalışanlara tebliğ edildiği, bunun yanı sıra tebliği alan kişilerin şirketin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişiler olup olmadığının yukarıda anılan yönetmelik hükmünde ifade olunan şekilde araştırılmadığı, bu kapsamda anılan davalılara yapılan tebliğatların hukuki geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf kararın davalılara usulüne uygun şekilde tebliği ile tebliğ evrakları dosya içine alınarak bu şekilde tebliğe ilişkin usuli işlemlerin tamamlanması,
    3.Bölge Adliye Mahkemesi kararının dahili davalılardan ... ve ... adlarına işyeri adreslerine çıkarılan tebligatların muhattapların adreste bulunmama sebebi araştırılmadan doğrudan daimi çalışanlara tebliğ edildiği,
    Dosyanın bu şekilde temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunun; “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” kenar başlıklı 17. maddesi uyarınca, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Kanunun 17. maddesine göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, muhatabın adreste bulunmama sebebinin tespitinin gerektiği, bu kapsamda anılan davalılara yapılan tebliğatların hukuki geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf kararın davalılara usulüne uygun şekilde tebliği ile tebliğ evrakları dosya içine alınarak bu şekilde tebliğe ilişkin usuli işlemlerin tamamlanması,
    4. Bölge Adliye Mahkemesi kararının dahili davalılardan ... Lojistik… Ltd. Şti adına ise Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği,
    Dosyanın bu şekilde temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına DairYönetmeliğin 57. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, tüzel kişiler bakımından daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler ana statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmî kayıtlardaki adresin değiştiğini bildirmedikleri takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının resmi kayıtlarda yazılı adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, eldeki dosyada ise tebliğ tarihi itibariyle, davalı şirketin Ticaret Sicili adresi ile tebligat adresinin aynı adres olup olmadığı hususunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmakla, Ticaret Sicil Memurluğu"na müzekkere yazılarak, davalının son sicil kaydı istenerek adresinin sorulması, aynı adresin bildirilmesi halinde işlem yapılmaması, farklı adres bildirilmesi halinde bildirilen adrese kararın Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 20 ve 21. madde hükümleri uyarınca tebliği,
    5-İncelenmesi gerekli görüldüğünden, dava konusu 317 ada 2 ve 7 parsel sayılı taşınmazların ilk tesis tarihinden itibaren tüm maliklerini ve el değiştirmelerini gösterir güncel tapu kayıtlarının ve dayanağı tüm belgelerin (tapu kütük sayfası, tapulama tutanağı, tescil istem belgesi, hükmen tescil kararı vb belgelerin) bütün geldi ve gittileri ile birlikte (birbirini takip edecek, denetlenecek şekilde) bulunduğu yerden temin edilip dosyaya eklenmesi,
    6-Bilindiği üzere, sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılabilmesi için hükme esas alınan deliller ile dava evrakının eksiksiz olması, işlem sırasına göre belli bir düzen içinde bulunması gerekmektedir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 48/11. maddesinde; "Kanun yoluna başvurulan dava veya işler, görevli daire doğru bir şekilde belirlendikten sonra kanun yolu formu ve dizi pusulası UYAP üzerinden hazırlanarak ilgili mercie gönderilir." hükmüne yer verilmiştir. 06.08.2015 tarihinde yürürlüğe giren Bölge Adliye Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 208/11. maddesinde de aynı düzenleme yer almaktadır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesinde öngörülen, “davanın makul süre içinde görülmesi” kavramının zorunlu içeriğinden birisi de dosyaların temyiz incelemesi için süresinde ve eksiksiz biçimde Yargıtay’a gönderilmesidir. Bu nedenle hem iç hukuk açısından hem de Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler bakımından uyuşmazlığın kesin hükümle sonuçlanmasına kadar geçen tüm süreçlerin titizlikle ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi bu işle görevli olanların sorumluluğu altındadır.
    HMK"nin Geçici 3/1. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan HUMK"un 433/3. maddesi hükmü gereği Yargıtay’a gönderilecek dosyaların ve eklerinin dizi listesinin hazırlanması zorunludur. Bu nedenle temyiz edilen dosyalar ve ekli dosyalar dizi pusulası ile Yargıtay’a gönderilmeli ve anılan kanun hükmünün uygulanmasında gerekli özen gösterilmelidir.
    Nitekim, bu gereğin yerine getirilmesine yönelik olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği"nin 43. (06.08.2015 tarihinde yürürlüğe giren Bölge Adliye Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203.) maddesinde, "Dizi Listesi" hazırlanmasına ilişkin kurallar açıklanmış ve aynı maddeye göre dosya içerisindeki her türlü belgeyi gösteren bir dizi listesi yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. Dizi listesi, dosyanın temyiz incelenmesine eksiksiz gönderilmesini sağladığı gibi, zaman ve emek kaybını da önlemektedir.
    Dosyanın incelenmesinde, dizi listesine rastlanmamış olup, dosya içerisindeki evrakın düzensiz konulması, dosya eskidiği için yırtılmış olması nedeniyle inceleme yapılması zorlaştığından, dosyanın sağlamıyla değiştirilerek dosya evrakının düzenli, dizi listesine bağlanmış şekilde konulması için dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi