13. Ceza Dairesi 2016/3507 E. , 2018/3003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirme de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
b-Kendilerini vekille temsil ettiren, yapılan yargılama sonucunda beraat eden sanıklar ... ve ... lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5 maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesine ilişkin bölümlerin ” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca.. mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ve kendilerini vekille temsil ettiren, yapılan yargılama sonucunda beraat eden sanıklar ... ve ... lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5 maddesi gereğince 1500 TL vekalet ücretine hükmedilmesine ” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Çalınanların değeri gözetilerek hırsızlık suçunda temel cezanın alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b-Kendisine ait 3 katlı müstakil binanın 3. katında ikamet eden müştekinin odun kırmak üzere aşağı inmesini fırsat bilerek, apartmana girip müştekinin dairesinden hırsızlık yaptıktan sonra birilerinin geldiğini görerek çatıya doğru kaçan sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun, müştekinin evinden çaldıkları altınları poşetle çatı çıkışında bulunan odunların altına gizledikleri, bu sırada müştekinin yanlarına geldiği apartmanda ne aradıklarını sorup dışarı çıkmalarını istemesi üzerine olay yerinden ayrıldıkları, çalınan altınların çatıya çıkan merdivenlerdeki odunların altında kaldığı ve bu altınların olaydan 5 gün sonra odunları taşımakta olan müşteki tarafından bulunduğu müştekinin 04/11/2013 tarihli ifadesinde, bulduğu altınların konutundan çalınan altınlar olduğunu anladığını, olayda herhangi bir kaybının kalmadığını söylemesi karşısında sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden tamamlanmış suçtan cezalandırılmalarına karar verilmesi,
c-Konut dokunulmazlığının ihlal ve hırsızlık suçlarından müştekinin herhangi bir somut zararı bulunmadığı halde zararın giderilmediği belirtilerek CMK"nın 231/5 maddesinin sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanmaması,
d-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından belirlenmiş kısa süreli hapis cezalarının TCK"nın 50/3 maddesi gereğince, adli para cezası veya seçenek tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemiş olması,
e-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
f-Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 53/4 maddesine aykırı olarak TCK"nın 53/1 maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak 2-b sayılı bozma yönünden oyçokluğuyla diğer yönlerin oybirliğiyle BOZULMASINA, 28.02.2018 gününde karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY;
Müşteki olay tarihinde odunlukta odun kırmakta iken evinden ses gelmesi üzerine oturduğu 3 nolu daireye yöneldiği, onu gören sanıkların çatı katına çıktıkları müştekinin seslerin gelmeye devam ettiği çatı katına yöneldiği, sanıkları burada yakaladığı, sanıklar tuvalete geldiklerini söyleyerek olay yerinden uzaklaştıkları, müşteki bilahere dairede yaptığı araştırmada altınlarının çalındığını anlamış, ihbarda bulunmuş yerel görevli görevli kolluk güçleri tarafından sanıklar yakalanmış ve teşhis yaptırılmıştır.
Çalınan eşyalar sanıkların üzerinde çıkmamıştır. İlerleyen zamanda evinde odun kırma ihtiyacı hisseden müşteki tavan arasındaki odunları kırmak için taşırken tesadüfen odunların altına sanıkların olay tarihinde sakladıkları altınları bulmuştur.
Bina 3 daireli bir binadır. Tüm daireler müştekiye ait olsa da müşteki 3 nolu dairede oturmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kabulüne göre birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda sıcak takip olmaksızın bir bağımsız bölümden çaldığı eşya ile ayrılan sanığın eylemi tamamlanmaktadır.
765 sayılı TCK teşebbüs hükmünü düzenlerken sanığın hakimiyet alanına girmesini baz almaktaydı. 5237 sayılı TCK ise bundan farklı olarak müştekinin hakimiyet alanından çıkmayı teşebbüsün tamamlanmasında kriter olarak kabul etmektedir. Sanık çaldığı eşyayı müştekinin hakimiyet alanından çıkarmış ise eylem tamamlanmıştır. Mesela sanık çaldığı eşyalarla evden çıksa ve kimse görmezse eylem tamamlanmıştır. Evden 7-8 metre sonra bile tesadüfen yakalanması halinde sonuç değişmemektedir. Eylem tamamlanmıştır. Birden çok bağımsız bölümden oluşan binalarda da bağımsız bölümden sıcak takip olmadan çıkılmasıyla eylem tamamlanmaktadır.
Sanık, olayda 1 nolu daireye girse, eşyaları alsa, sonra 2 nolu daireye girse yine eşya alsa, 3 nolu dairede yakalansa Yargıtay istikrar bulmuş içtihatlarına göre ilk iki eylem tamamlanmış, 3.eylem teşebbüs aşamasında kalmış kabul edilmektedir.
Çatı binanın ortak alanı ise de bağımsız bölümün dışında bir yerdir. Sanıklar müştekiye ait altınları onun dairesinden almış ve sıcak takip olmadan bağımsız bölümden ayrılmışlardır. Müştekinin aşağıdan geldiğini görünce saklanmak için çatı katına çıkmışlar ve altını odunların altına saklamışlardır. Bu tamamen kendilerini kurtarmaya yönelik bir harekettir. Sıcak takip olmadan evden çıkan ve eylemi tamamlayan sanığın sonradan bu eşyayı atması, saklaması, parçalaması vs. sonucu değiştirmeyecektir. Bilezikler bağımsız bölümden çıkarılmakla, müştekinin hakimiyet alanından çıkarılmıştır ve dolayısıyla eylem tamamlanmıştır.
Bu nedenle 2 nolu başlıkta düzenlenen (b) maddesindeki bozma nedenine katılmıyorum. Eylem tamamlanan hırsızlık yönünden onanmalıydı.
...
Muhalif üye
.