16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2844 Karar No: 2018/2536 Karar Tarihi: 10.04.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/2844 Esas 2018/2536 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/2844 E. , 2018/2536 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 2983 parsel sayılı 15.416,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, taksim, ifraz ve satın alma nedeniyle ... adına tespit ve hükmen tescil edilmiş, yargılama sırasında dava ve temyize konu 170 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı ve sırasıyla 712.00, 712,01 ve 712,01 metrekare yüzölçümü ile ifraz edilerek davalı ... adına kayden tescil edilmiştir. Davacı..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 170 ada 1, 2, 3 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yerel bilirkişi ve tanık beyanları doğrultusunda çekişmeli 2983 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan dava ve temyize konu 170 ada 2, 3, 4 parsel sayılı taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 2983 parsel sayılı taşınmazın tutanağının edinme sütununda; "...tapu kaydının 1/3 payının açık artırma ile satışı yapıldığı ve 1984 yılında ... Beldesi"nden 287 kişinin satın aldığı, 1987 yılında bu kişilerin adlarına tapuya tescil edildiği, 1994 yılında aralarında ifraz edip taksim ettikleri ve taksim sonucunda taşınmazın İsmail kızı ..."a isabet ettiği" açıklanmıştır. Davalı cevap dilekçesi ile taşınmazın paylaştırma sonucunda kendisine isabet ettiğini savunmuştur. Mahkemece tek mahalli bilirkişi ile yapılan keşif sırasında tutanağın edinme sebebindeki açıklama ve davalının savunması yönünde araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek üç yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından tutanağın edinme sütunundaki açıklamalar doğrultusunda taşınmazın köy halkı tarafından kayden satın alındıktan sonra aralarında ifraz ve taksim edilip edilmediği, taşınmaz kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.