14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2614 Karar No: 2017/3795 Karar Tarihi: 11.09.2017
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2614 Esas 2017/3795 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2017/2614 E. , 2017/3795 K.
"İçtihat Metni"
Cinsel taciz suçundan sanık ...’un mahkûmiyetine dair Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesinin (Kapatılan Elazığ 2. Sulh Ceza Mahkemesinin) 27.09.2011 gün ve 2011/70 Esas, 2011/996 sayılı Kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından memnu hakların iadesi talebinde bulunulması üzerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesi uyarınca hükmedilen hak yoksunluklarının cezanın infazının tamamlanmasıyla kendiliğinden sona ereceği, anılan maddede öngörülen hak yoksunlukları açısından yasaklanmış hakların iadesi kurumunun uygulanamayacağı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin, aynı Mahkemenin 04.12.2015 günlü, 2011/37-36 sayılı Ek kararını kapsayan dosya incelendi. 5352 sayılı Kanunun 12. maddesinin (b) bendinin 1 ve 2. alt bentlerine göre, arşiv bilgilerinin yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle tamamen silinecek olması nedeniyle, yasaklanmış hakların iadesi talebi üzerine karar verilmesinin arşiv kaydının silinmesi açısından sanık lehine bulunduğu, "yasaklanmış hak" kavramına adli sicil sorgulama sonucunda kayıt bulunması halinin de dahil olduğu gözetilerek; benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2015/7016 Esas, 2016/4548 sayılı ilamında yer alan ".... mahkûmiyetin doğal sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde öngörülen güvenlik tedbirlerine hükmedildiği, mahkemece TCK"nın 53/2. maddesinde belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, hapis cezasının infazının tamamlanması ile kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlenmesi ve hükümlünün de cezasını tamamlaması nedeniyle memnu hakların iadesi hususunda “bir karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verildiği, kararın sonuç itibariyle doğru olmakla birlikte yerel mahkemenin sadece tespit yaparak yetinmeyip, sorunu giderici nitelikte bir karar vermesi gerektiğinin gözetilmemesi..bozmayı gerektirmiş.." şeklindeki açıklamalara nazaran, 5237 sayılı Kanunun 53/2. maddesi uyarınca, bu maddeye göre hükmedilen hak yoksunluğunun hapis cezasının infazının tamamlanmasıyla sınırlı olduğu ve hükümlü hakkındaki hapis cezasının 01.09.2015 tarihinde infaz edildiğinden, mahkûm olduğu suç nedeniyle herhangi bir hak yoksunluğunun bulunmadığına, hak yoksunluğunun hapis cezasının infaz edilmesiyle kendiliğinden ortadan kalktığına şeklinde karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.04.2017 gün ve 94660652-105-23-1734-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Tüm dosya içeriği nazara alındığında Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.12.2015 gün ve 2011/37 Esas, 2011/36 sayılı Ek kararı usul ve kanuna uygun olup kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.