19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12863 Karar No: 2020/13449 Karar Tarihi: 22.10.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/12863 Esas 2020/13449 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum olduğu ve hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılarak sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Temyiz isteminin kabulüne ilişkin kararında ise temel cezada teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğu, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesine göre cezalandırılması gerektiğine, dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekmesine rağmen infazı kısıtlayacak şekilde tasfiyesine karar verildiğine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve 5607 sayılı Kanun'un 3/5-10. maddeleri
19. Ceza Dairesi 2019/12863 E. , 2020/13449 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62" maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nm 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre ise; 1-Temel cezada TCK"nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğu, buna göre hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanunim 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanunun 3/10. maddesindeki "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katma kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz." şeklindeki düzenlemeye nazaran 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlayacak şekilde tasfiyesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"mn 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.