Esas No: 2017/16572
Karar No: 2018/7615
Karar Tarihi: 03.10.2018
Resmi belgede sahtecilik - Nitelikli dolandırıcılık - Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16572 Esas 2018/7615 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık, Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Düşme
A) Sanık ... hakkında sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/288 esas sayılı dosyasına verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Reçetelere yapıştırılan sahte ilaç kupürleri, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nin 345. maddesinde öngörülen özel belge niteliğinde olup, eczacı olan sanığın, iddia olunan reçetelere "sahte ilaç kupürü ilave ederek" bunlara uygun gerçeğe aykırı fatura düzenleyip Emekli Sandığından haksız ilaç bedeli alması şeklinde gerçekleşen eyleminde, sahte ilaç kupürü resmi belge olmayıp özel belge niteliğinde bulunduğu ve özel belgenin de dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 79. maddesi delaletiyle aynı Kanun"un 504/3. maddesinde öngörülen "nitelikli dolandırıcılık" suçunu oluşturacağı; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında, sanığa yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihlerden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekili ve sanık ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan verilen düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Sanıkların akne tedavisinde kullanılması uygun olmayan majistral içerikli ilaçları ihtiva eden reçete düzenlemeleri nedeniyle hakların görevi kötüye kullanmak suçundan açılan davalarda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında, sanıklara yüklenen 765 sayılı TCK"nin 240. maddesi kapsamında kalan görevi kötüye kullanmak suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihlerden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekili ve sanık ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
C)Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.12.2006 tarihli iddianamesiyle ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan dava nedeniyle verilen düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıkların suç tarihlerinde özel polikliniklerde başka doktorun kaşesini kullanıp bu isim adına imzalamak suretiyle gerçeğe aykırı reçete düzenlemek, tıp merkezinde hiç çalışmayan doktor adına ve yaptırılmayan tahlil istem belgelerini düzenlemek ve faturalandırılıp kuruma ibraz etmek suretiyle kurum zararına sebebiyet vermek şeklindeki iddialara konu olan belgeler resmi belge olmayıp özel belge niteliğinde bulunduğu ve özel belgenin de dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 79. maddesi delaletiyle aynı Kanun"un 504/7. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgı ile eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle düşme hükmü kurulması yasaya aykırı ise de; nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık ... müdafileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükümlerin ONANMASINA,
D) Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 16.07.2008 tarihli iddianamesiyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan dava nedeniyle verilen düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Sanıklar ... ve ... hakkında çalıştıkları sağlık ocağında başka doktorlara ait kaşe ile reçete düzenlediklerinden bahisle kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilmiş ise de; eylemleri nedeniyle somut bir belirleme yapılmadığı ve fiillerinin sabit olmadığı anlaşılmakla, eylemlerinin 765 sayılı TCK’nin 354. maddesi kapsamında bulunan “özel sağlık kuruluşunda çalışan doktorun gerçeğe aykırı reçete ve belge düzenlemesi” suçu kapsamında kaldığı anlaşılmış olup; ayrıca Coşkun Eczanesi tarafından kuruma fatura edilen 33 adet reçetede sahte ilaç kupürleri olduğu ve bu reçetelerin sanıklar tarafından başka doktor kaşeleri düzenlendiği iddia edilmiş ise de, sanıkların sahte ilaç kupürü kullanılması eylemine iştiraklerinin tespit edilememiş olmasına göre;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıkların suç tarihlerinde özel polikliniklerde başka doktorun kaşesini kullanıp bu isim adına imzalamak suretiyle gerçeğe aykırı reçete düzenlemek ve faturalandırılıp kuruma ibraz etmek suretiyle kurum zararına sebebiyet vermek iddiasına konu olan belgeler resmi belge olmayıp özel belge niteliğinde bulunduğu ve özel belgenin de dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 79. maddesi delaletiyle aynı Kanun"un 504/7. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgı ile eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle düşme hükmü kurulması yasaya aykırı ise de; nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık ... müdafileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükümlerin ONANMASINA,
E) Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03.04.2007 tarihli iddianamesi ile sanık ... ve 14.05.2007 tarihli iddianamesiyle sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan açılan davada eylemlerin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı üzerine kurulan düşme hükümlerine yönelik itirazın incelenmesi:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıkların suç tarihlerinde özel polikliniklerde başka doktorun kaşesini kullanıp bu isim adına imzalamak suretiyle gerçeğe aykırı reçete düzenlemek ve faturalandırılıp kuruma ibraz etmek suretiyle kurum zararına sebebiyet vermek iddialarına konu olan fiillerinin, 765 sayılı TCK"nin 504/7. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgı ile eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle düşme hükümleri kurulması yasaya aykırı ise de, nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık ... müdafileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükümlerin ONANMASINA,
F) Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.12.2010 tarihli iddianamesi ile sanıklar ..., ..., ..., Ceyda Asayoğlu ve ... hakkında sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen düşme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Gerekçeli karar başlığına kimlikleri yazılmayan sanıklar ..., ... ve ..."in kimliklerinin gerekçeli karar başlığına mahkeme tarafından yazılması mümkün görülmüştür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıkların suç tarihlerinde özel polikliniklerde başka doktorun kaşesini kullanıp bu isim adına imzalamak suretiyle gerçeğe aykırı reçete düzenlemek ve faturalandırılıp kuruma ibraz etmek suretiyle kurum zararına sebebiyet vermek iddiasına konu olan belgeler resmi belge olmayıp özel belge niteliğinde bulunduğu ve özel belgenin de dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 79. maddesi delaletiyle aynı Kanun"un 504/7. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgı ile eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle düşme hükmü kurulması yasaya aykırı ise de, nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru olan hükümlerin ONANMASINA,
G)Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.12.2010 tarihli iddianamesiyle sanık ... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan dava nedeniyle verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Sanık ... hakkında 24.12.2010 tarihli iddianame ile açılan ve birleşen 2010/552 esas sayılı dosyada bulunan 15.03.2010 tarihli SGK Teftiş Kurulu Soruşturma Raporu"na göre; sanık ... tarafından Özel Çağrı Tıp Merkezi"nde başka doktorlara ait kaşeler ile düzenlenerek onaylanan Fatma Tarcı adına düzenlenen 27.06.2005 ve Güler Orçan adına düzenlenen 04.08.2005 tarihli reçeteler olduğu; ayrıca Mehmet Aktaş adına düzenlenen 05.05.2005 tarihli reçetenin 10.06.2005, Nuri Dinçer adına düzenlenen 06.05.2005 tarihli reçetenin 09.06.2005, Mehmet Yorulmaz adına düzenlenen 13.05.2005 tarihli reçetenin 11.06.2005, Fatma Tarcı adına düzenlenen 20.05.2005 tarihli reçetenin 15.06.2005 ve Güler Orçan adına düzenlenen 24.05.2005 tarihli reçetenin de 17.06.2005 tarihinde ödendiğinin ayrıca 14 adet reçetenin daha 01.06.2005 tarihinden sonra ödendiğinin tespit edilmiş olması karşısında; her ne kadar sanık sağlık ocağında çalışan doktor ise de, suça konu reçetelerin özel sağlık hizmeti sunan tıp merkezi veya polikliniklerde düzenlendiği, bu nedenle eylemlerinin 210/2. madde delaletiyle TCK"nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik ve aynı Kanun"un 158/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçları kapsamında kaldığı, sanığın özel sağlık kurumundaki eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgı ile tüm eylemlerinin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğundan bahisle düşme hükmü kurulmuş ise de;
1- Sahtecilik suçu bakımından; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen TCK"nin 210/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nin 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırına göre aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 04.08.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmediği gözetilmeden, suç tarihinde yanılgı ile yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK"nin 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca düşme hükmü kurulması,
Yasaya ayırı, sanık ... müdafileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığa yüklenen TCK"nin 210/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nin 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği 04.08.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından ise; Özel Çağrı Polikliniği"nde sanık tarafından sahte olarak düzenlenip onaylanan reçeteler nedeniyle kurumun 17.06.2005 tarihinde ödeme yaptığı anlaşıldığından, suçun 5237 sayılı TCK döneminde işlendiği ve suç tarihinde yürülükte olan 5237 sayılı TCK"nin 66, 67. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı sürelerinin gerçekleşmediği gözetilmeden, suç tarihinden önce yürürlükten kalkmış olan 765 sayılı TCK"nin 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca düşme hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.