17. Hukuk Dairesi 2018/5636 E. , 2019/11898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin babası destek ...’nın 11/11/2011 tarihinde davalı ..."na ait, davalı ... şirketince trafik sigortalı ve diğer davalı ... idaresindeki ticari taksi içerisinde yolculuk ederken kaza geçirerek vefat ettiğini, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olarak belirlendiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini, her bir davacı için ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar ... ve ..."ndan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 1.994,54 TL ve davacı ... için 4.874,00 TL ve 1.170,00 TL defin ve cenaze giderleri olmak üzere 8.038,80 TL destekten yoksun ve cenaze ve defin giderlerinin davalı ... şirketi yönünden 18.01.2012 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 11.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için 15.000,00 TL ve diğer davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar ... ve ... vekilinin davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün bu yönden onanması gerekmiştir.
2-Davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... şirketi vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b-Dava, davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
KTK"nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır.
Somut olaya bakıldığında; davacılar ... ve ... için ...’e poliçe hükümleri gereğince davadan önce ödeme yapıldığı, taraflar arasında tarihsiz (18.01.2012 ödeme dekontu) ibraname imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacı tarafından imzalı ibraname bulunmasına ve eldeki davanın 17.03.2014 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK"nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilmek suretiyle davacıların tazminat talebinin, hak düşürücü süre nedeniyle davalı ... şirketi bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarlarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle buna dair hükmün ONANMASINA, (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazının kabulü ile maddi tazminata dair hükmün davalı ... şirketi yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.529,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... A.Ş."ye geri verilmesine, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.