23. Hukuk Dairesi 2015/4643 E. , 2015/4732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin hiçbir borcu olmadığı halde davalı tarafından borcu olduğu ve bu borcu ödemediği takdirde ortaklıktan ihraç edileceğine ilişkin ihtarname gönderildiğini, oysa, müvekkilinin genel kurul kararları gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalının borçlu bulunduğu icra dosyalarına İİK"nın 89/1. maddesi uyarınca ödemeler yaptığını, ancak bu ödemelerin dikkate alınmadığını ileri sürerek, müvekkilinin 31.12.2005 ve 27.01.2007 tarihlerine ilişkin olarak borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 15.03.2010 tarih ve 2435 E., 2790 K. sayılı ilamıyla,diğer temyiz itirazlarının reddiyle, davacının borcunun bulunup bulunmadığının kendisine çekilen ihtarname kapsamına göre belirlenmesi, ayrıca taraflar arasındaki icra takipleri ile davalının maruz kaldığı icra takipleri dolayısıyla davacının İİK"nın 89/1. maddesi uyarınca yaptığı ödemelerin de dikkate alınması, bu doğrultuda 19.03.2007 tarihli ihtarnamede dökümü bildirilen davacı borçlarının tek tek ele alınıp dayanaklarının açıklanması, işlemiş faiz borcunun ihtarnamede belirtilen 27.01.2007 tarihine kadar denetime uygun şekilde hesaplanması, yine davacının anılan tarihe kadar ödemelerinin tespit edilmesi, yapılan bu ödemelerin öncelikle işlemiş faiz borcundan düşülerek hesap edilmesi suretiyle davacının borcunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilerek, bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının 27.01.2007 tarihi itibari ile 3.195,02 TL aidat ve 159,75 TL gecikme faizi borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 12.12.2012 tarih ve 5632 E., 7324 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, 31.12.2005 tarihli ihtarnamede talep edilen 6.994,00 TL şerefiye bedelinin ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranı ile ilgili olarak genel kurullarda her hangi bir karar alınmadığından bu alacak kalemi için yasal faiz oranı üzerinden gecikme faizi hesaplanması gerekirken, aidat ödemelerinde uygulanan aylık % 5 oranı üzerinden gecikme faizi hesaplanması doğru olmadığı, yönetim kurulunca üyelere gönderilen yazılarda şerefiye borcunun aylık 1.000,00 TL"lik taksitler halinde ödenmesinin kabul edildiği ve davacı hakkında başlatılan icra takibinde bu borcun 1.000,00 TL"lik taksitler halinde talep edildiği anlaşıldığından, bu borç ile ilgili işlemiş faizin 1.000,00 TL"lik taksitler halinde ödeneceğinin kabulü ile buna göre hesaplanması gerektiği, genel kurulca kararlaştırılması gereken temerrüt faizinin 6098 sayılı TBK"nın 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabi olduğu, davalı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme, bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş ve işleyecek gecikme faiz oranı ve miktarı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, benimsenen 08.07.2013 ve 06.01.2014 tarihli bilirkişi raporlarına göre; davacının 31.12.2005-27.01.2007 tarihleri arasında davalıya borcu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının 31.12.2005-27.01.2007 tarihlerine ilişkin davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.