Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5581 Esas 2019/6279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5581
Karar No: 2019/6279
Karar Tarihi: 23.05.2019

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5581 Esas 2019/6279 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/5581 E.  ,  2019/6279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

    Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların, gerçekte Bağ-Kur sigortalısı olan babaları için beyan taahhüt belgesinde bu durumu gizleyerek, Bağ-Kur kayıtları bulunmadığına dair Bağkur İl Müdürlüğü"nden belge alıp, kendi SSK sigotalılıkları sebebiyle babaları adına sağlık karnesi aldıkları ve babalarını haksız yere sağlık yardımlarından faydalandırmak suretiyle katılan kurumu zarara uğrattıkları, bu suretle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraate ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
    Sanık savunmaları, katılan beyanları, müfettiş raporları, SSK kayıtları, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamına göre; sanıkların babalarının, sanıklara ilişkin sosyal güvencelerden yararlanmasalar dahi, kendi sosyal güvenceleri kapsamında tedavi giderlerinin karşılanacağı, ilgili Kurum yetkililerinin, sigortalıların ve beyannamede gösterdikleri yakınlarının başkaca sosyal güvenlik sistemlerine dahil olup olmadıklarını denetleme ve kontrol yükümlülüklerinin bulunduğu, suç tarihinden sonra sosyal güvenlik hizmetlerinin birleştirilerek Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde toplandığı ve yapılan harcamaların ortak bir kaynaktan yapılması nedeniyle katılan kurumun herhangi bir zararının oluşmayacağı, gerekli kayıtlar kendisinde mevcut olan katılan kurumca ödeme yapılmadan önce basit bir denetimle gerçek durumun ortaya çıkartılabileceği gibi, sanıklar tarafından denetim imkanını ortadan kaldıracak şekilde ve durumu gizlemeye yönelik katılan kuruma karşı aldatıcı herhangi bir eylemin de bulunmadığı anlaşılmakla, atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan, sanıkların beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye ve beraate ilişkin hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından verilen beraate ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
    Sanıkların eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 204/1 ve 206/1 maddelerinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, sanık ... açısından beyan-taahhüt belgesinin verildiği 10/08/2004 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar; sanık ... açısından ise, bila tarihli beyan-taahhüt belgesi ile birlikte verilen muhtarlık onayının yapıldığı 14/04/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.