Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel kredi taahhütnamesine dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya tebliğ edilen örnek 7 numaralı ödeme emrinde takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren %108 faiz işletilmesinin istendiği ve itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Borçlu, takip talebinde istenen %108 faiz oranına süresinde bir itirazda bulunmadığından bu oran kesinleşmiş olup, takip tarihi itibariyle geçerli olan avans faizi oranının çok üzerindedir. Bu durumda, alacaklının,  avans faizi değil, sözleşmeye göre faiz isteminde bulunduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece, gerektiğinde bilirkişi marifetiyle, kesinleşen %108 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri olmayan avans faizi üzerinden hesap yapılan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.