14. Hukuk Dairesi 2016/3344 E. , 2018/8698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.07.2015 gününde verilen dilekçe ile paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ..., ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 303 ada 6 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar yargılama aşamasında davanın reddini savunmuş; davalılardan ... ve ... ise öncelikle taşınmazın aynen taksimini, bu talepleri kabul edilmediği takdirde diktikleri zeytin ağacı bedellerinin kendilerine ödenmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ..., ... ve ... ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olayda; davalılardan ... ve ... tarafından, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçları yönünden muhdesat iddiasında bulunulmuştur. 06.10.2015 tarihli dilekçe ile aralarında ...’nın da bulunduğu bir kısım davalılar, hisselerini harici olarak ...’ya devrettiklerini beyan etmişlerdir. Bu halde mahkemece, önce taraflara taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının kime ait olduğu sorulmalı, bu hususta bütün paydaşlar ittifak etmiyorlar ise yukarıda değinilen ilkeler de gözetilmek suretiyle muhdesatın aidiyeti konusunda görevli mahkemede dava açmak üzere davalılara HMK"nin 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmeli, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmelidir. Açıklanan bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 06.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.