
Esas No: 2016/4493
Karar No: 2017/11759
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/4493 Esas 2017/11759 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu oldukları kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı- karşı davacı kadının güven sarsıcı davranışları karşısında davacı -karşı davalı erkeğin eşine sürekli olacak şekilde fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Erkeğin davranışları kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. Öyleyse, davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuş olup, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmamıştır.
3- Davalı-karşı davacı kadın, ziynet alacağı davasıyla düğünde takılan dokuz adet bileziğin erkek tarafından harcandığı iddia edilerek bu ziynetlerin aynen iadesini olmadığı taktirde bedelinin iadesini talep etmiş, mahkemece ziynetlerin evlilik birliği içerisinde paraya çevrildiğinin ispatlanamadığından bahisle kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, iki adet bileziğin erkeğin tanık ..."a borcu nedeniyle bozdurulduğu ispatlanmış olup kadının bu kısma yönelik ziynet davası ispatlanmış ise de; talep edilen diğer ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından bozdurularak harcandığı ispatlanamamıştır. Ne var ki, süresi içinde verildiği kabul edilen cevaba cevap dilekçesinde kadın ziynetler hakkındaki iddiasıyla ilgili olarak "yemin” deliline de dayanmıştır. O halde, davalı-karşı davacı kadına ziynetlerle ilgili iddiasında ispatlanamayan bölüm yönünden diğer tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, yemin teklif edildiği takdirde ise, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ((HMK m. 227-228) ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ..."e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...."ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.10.2017 (Per.)