(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5454 E. , 2021/2678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, Karayazı İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 175 ada 17 parsel sayılı 3.909,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 176 ada 94 parsel sayılı 9.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve taksim nedeniyle, çayır vasfıyla davacı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların yüzölçümlerinin hatalı tespit edildiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, "davanın askı ilan süresi içerisinde açıldığı belirtilen Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 14/09/2000 tarih ve 2000/3399 Esas, 2000/3671 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, temyize konu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde keşif giderlerinin davacı tarafından ikmal edilmediği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu" nun 36/1. Maddesi uyarınca davacının keşif delilinden vazgeçmiş sayıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacılar ... ve ... 31.01.2000 havale tarihli dava dilekçeleri ile, bir kısım taşınmazlar hakkında, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazların hatalı olarak kendi payları dikkate alınmadan tespit edildiğini; bir kısım taşınmazlar hakkında ise, yüzölçümlerinin hatalı tespit edildiğini ileri sürerek dava açmışlardır. Yargılama sırasında miras yoluyla gelen hakka dayanılarak açılan davalar tefrik edilerek haklarında daha sonra karar verilmiş olmasına rağmen, haklarındaki dava tefrik edilen taşınmazlar nedeniyle husumet yöneltilen davalı ..., eldeki davada taraf sıfatı bulunmadığı halde karar başlığında davalı olarak gösterilmiş; davacı ..."in, yüzölçümünün hatalı tespit edildiğine ilişkin iddiasını neye dayandırdığı, taşınmazların yüzölçümündeki hatanın komşu parsellerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, taşınmazların bir kısmının komşu taşınmazlar kaldığı iddiası var ise bu taşınmazların ada ve parsel numaraları ile maliklerinin kim olduğu davacıdan sorularak açıklığa kavuşturulmamış ve buna bağlı olarak dava, ilgili kişilere yöneltilerek yöntemince taraf teşkili sağlanmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının çekişmeli taşınmazların yüz ölçümünün hatalı tespit edildiğine ilişkin iddiasını neye dayandırdığı, taşınmazın yüzölçümündeki hatanın komşu parsellerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, taşınmazların bir kısmının komşu taşınmazlar kaldığı iddiası var ise bu taşınmazların ada ve parsel numaraları ile maliklerinin kim olduğu davacıdan sorularak açıklığa kavuşturulmalı, taşınmazların bir kısmının komşu taşınmazlar altında tespit edildiğinin anlaşılması halinde davaya konu taşınmazlar tespit edilmeli, bu taşınmazların malikinin davalı ... olduğunun anlaşılması halinde, taraflardan delilleri sorulup toplanarak dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra keşif ara kararı kurulmalı; davaya konu taşınmazların davalı ..." e ait olmadığının anlaşılması halinde davanın ise, pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.