11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13642 Karar No: 2017/1703 Karar Tarihi: 21.03.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/13642 Esas 2017/1703 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2015/13642 E. , 2017/1703 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2015/73-2015/131 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin “...” ibareli tanınmış markası olduğunu, unvanının da bu ibare ile oluşturulduğunu, davalı tarafından “...” ibaresinin çok benzeri olan “...” ibaresinin unvanında tescilli olarak kullandığını, isim benzerliği kullanarak haksız rekabet yaptığını, bu nedenle davalının unvanındaki “...” ibaresinin çıkartılmasını, ticaret sicilinden terkinini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin isminin davacı şirketin markasının ilk harfinin değiştirilmiş şekli olmadığını, müvekkilinin tamamen farklı bir alanda faaliyet gösterdiğini, davacının herhangi bir zarara uğramadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının ticaret unvanının kılavuz sözcüğünü diğer sözcüklerden ayırarak baskın biçimde öne çıkarmak suretiyle markasal kullandığı, davalının bu ibare için marka tescili olmadığı, bu eylemin de markaya tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, davacının “...” ibaresi bakımından gerek ticaret unvanından gerekse markadan kaynaklanan önceliği olduğu, bu nedenle de davalının unvanından “...” ibaresinin terkini gerektiği, markaya tecavüz ve haksız rekabeti nedeniyle davacının manevi tazminat talebinin de eylemin niteliği, davalının taşkın kullanımları nazara alınmak suretiyle kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve tarafların tescilli ticaret ünvanlarının klavuz sözcüğünü oluşturan işaretlerin iltibas yaratacak derecede benzer olduklarının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.