
Esas No: 2014/11032
Karar No: 2017/3770
Karar Tarihi: 11.09.2017
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/11032 Esas 2017/3770 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
: ( Asliye Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
5237 sayılı TCK"nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olması nedeniyle bu suçun mağduru sayılan ..."nin davaya katılmasının ardından gerekçeli karar tebliğine rağmen sanıklar haklarında kurulan beraat hükümlerini temyiz etmemesi karşısında, mağdureye yaşı nedeniyle tayin edilen vekilin 5271 sayılı CMK"nın 237 ve devamı maddelerine göre, mağdure adına kamu davasına katılma ve kurulan hükümleri temyize hakkı bulunmasa da, kayden 25.03.1998 doğumlu olup, suç tarihinde ondört yaşı içerisinde bulunan mağdurenin cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın 08.02.2012 ve 17.02.2012 tarihlerinde katılanın yanından kaçarak sanıkların yanında kaldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, mağdurenin suç tarihlerinde henüz onbeş yaşını tamamlamamasından dolayı rızası hukuken geçerli sayılmadığından, mevcut haliyle sanıkların eylemlerinin TCK"nın 109/1, 3-f, maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle katılan mağdure vekilinin temyize hakkı bulunduğu gözetilerek gereği düşünüldü:
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan hükümle ilgili olarak belirtildiği üzere eylemlerin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kapsamında kaldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla birlikte, sanıklar haklarında bu suçtan dolayı Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2012/1175 sayılı soruşturma dosyası kapsamında 08.03.2012 tarihinde müsnet suçun kanuni unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla yapılan incelemede mağdure vekiline 15.03.2012, katılan ..."ye ise 19.03.2012 tarihlerinde tebliğ edildiği halde bu karara karşı kanuni süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK"nın 172/2. maddesinde "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz" amir hükmü yer almaktadır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilip de kesinleşen kararların sanıkların hukuki güvencesini sağlamak bakımından yeniden soruşturulabilmesi için yeni delil bulunması ceza muhakemesi şartına bağlanmıştır. Bu şart aynı zamanda ceza muhakemesine hakim olan "hukuk devleti", "adil yargılanma hakkı" ve "non bis in idem" (aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz) ilkelerinin ihlallerini de engelleyecektir. Buna göre, sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildikten sonra aynı olayla ilgili yeni bir delil de elde edilmediği nazara alındığında, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan kamu davasıyla ilgili kovuşturma şartının gerçekleşmediği gözetilerek 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı, katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.