14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1700 Karar No: 2018/8681 Karar Tarihi: 06.12.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1700 Esas 2018/8681 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/1700 E. , 2018/8681 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.01.2018 gün ve 2016/8054 Esas ve 2018/146 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı Vergi Dairesi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:n evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 11.05.2015 tarihinde ölen mirasbırakan ..."un terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı vekilinin, kararı temyiz talebi üzerine hükmün, 10.01.2018 gün ve 2016/8054 Esas ve 2018/146 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacının sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Hükmün bu şekilde düzeltilerek onanması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 10.01.2018 gün ve 2016/8054 Esas ve 2018/146 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.01.2018 gün ve 2016/8054 Esas ve 2018/146 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hüküm sonucunun 3 ve 4. bentlerinin çıkartılarak yerine “davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına ve davacılar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına" yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 06.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.