16. Hukuk Dairesi 2015/13386 E. , 2018/2498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... ile ... vd. vekili Avukat ... ve Avukat ... ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 2062 ada 51 parsel sayılı 1.601,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın Kazım evlatları ... ... ve müşterekleri kullanımında olduğu, üstündeki samanlığın ..."a ait bulunduğu, tapu kütüğünün kök 184 ada 38 parselin beyanında bu tarla ve bahçenin ... tarafından ekilip biçildiği ibaresinin bulunduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazın öncesi ..."e aitken bir kısmını Salih Başaran"a verdiği, onun da davacıya sattığı, ortadan geçen patika yolun genişletildiği, davacının satın aldığı yerin yolun üst kısmında bulunan dava dışı 2061 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olduğu, dava konusu taşınmazın ise davalılara ait olduğu, yalnızca taşınmaz üzerinde bulunan samanlığın davacıya ait olduğu, samanlık için de davacı lehine zilyetlik şerhi bulunduğu gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın tutanak içeriğinde taşınmazın öncesinin 184 ada 38 parsel olduğu ve ilk tesis kadastrosunda ... tarafından kullanıldığına dair şerh bulunduğu bildirilmiş ise de, 28.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna göre taşınmazın öncesi 184 ada 5 parsel olup (mevcut krokiye göre çok büyük bir bölümü 184 ada 5 parselden gelmektedir), 184 ada 5 parsel sayılı 6081 metrekare yüzölçümünde bulunan taşınmazın 08.09.1952 tarihli tutanak içeriğinde 5 yıl evvel ... tarafından açılarak tarla yapıldığı ve üzerine gecekondu mahiyetinde bir ev inşa edildiği bildirilmiş ve 2613 sayılı Kanun"un 22/h maddesine göre ... adına tespit edilmiş, mevcut tapu kaydına göre de ... olan niteliği daha sonra tarlaya dönüştürülerek 11.09.2000 tarihinde 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığına dair şerh verilmiş ve bazı bölümlerinin kamulaştırıldığı anlaşılmıştır. Davacı da dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazı ..."dan aldığını ileri sürmektedir. Öte yandan dosya içinde bulunan dava dilekçesine göre; 1976/175 Esas sayılı dosyada ... Bölge Şefliği"nin, temyize konu dosyanın davacısı ..."a 184 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamını işgal ettiği (üzerine gecekondu, samanlık ve ahır yaptığı) gerekçesi ile müdahalenin meni ve kal istemli dava açtığı belirlenmiştir. Mahkemece bahsi geçen dosya getirtilip incelenmediği gibi, bu dosyada davalı olarak, başka bir ifade ile taşınmazın zilyedi olarak ...gösterildiği ve temyize konu dosyada icra edilen keşifte, taşınmaz başında dinlenen davacı tanıklarınca taşınmazın uzun süredir davacı tarafından kullanıldığı beyan edildiği halde, bu beyanlara niçin değer verilmediği tartışılıp açıklanmamış, bildirilen diğer davacı ve davalı tanıkları taşınmaz başında değil duruşmada dinlenmiş, davacı tanıkları taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunu, davalı tanıkları ise taşınmazın davalının zilyetliğinde olduğunu bildirmiş, taşınmaz davalı yanın zilyetliğinde ise hangi hakka istinaden davalı zilyetliğinde bulunan taşınmaz üzerine davacı tarafından samanlık inşa edildiği hususu da açıklığa kavuşturulmamıştır. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1976/175 Esas sayılı dosyası, dosyanın bulunamaması halinde mahkeme kararının onaylı örneği dosyaya getirtilerek incelenmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan samanlığın hangi hakka istinaden kim tarafından yapıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.