(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/289 E. , 2021/2677 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı, dava konusu taşınmaza komşu 113 ada 3 parsel sayılı taşınmazın hükmen mera olarak sınırlandırılmasına karşın yöntemince mera araştırması yapılmadığı, yerel bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporlarında taşınmazın yalnızca bir bölümü üzerinde tasarruf edildiğinin, taşınmazın büyük bir bölümünün ise meşelik olduğunun bildirildiği, mahallinde ve duruşma sırasında dinlenen yerel bilirkişi beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmediği, taşınmazın mülkiyetine ilişkin davalarda mahalli bilirkişilerin duruşmada dinlenmesinin isabetsiz olduğu açıklanarak, zilyetliğin süresi ve sürdürülüş biçiminin belirlenmesi adına taşınmazın tespit tarihinden önceki dönemlere ilişkin hava fotoğraflarının getirtilerek yöntemince incelenmesi, taşınmaz hakkında yöntemince mera ve orman araştırması yapılması, komşu köyden seçilecek yerel bilirkişiler dinlenerek beyanlarının bilirkişi raporları ile denetlenmesi, taşınmazın kültür arazisi olup olmadığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 113 ada 103 parsel sayılı taşınmazın 22.11.2017 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (B1), (B2) ve (B3) ile gösterilen toplam 8.173 metrekare yüzölçümündeki kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının ifrazen iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 113 ada 103 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan 22.11.2017 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (B1), (B2) ve (B3) ile gösterilen toplam 8.173 metrekare yüzölçümündeki bölümünde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; iştirak halindeki terekede, TMK"nın 702. maddesine göre bir veya birden çok mirasçı terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunan kişilere karşı kendi miras paylarına yönelik olarak dava açma hakkına sahip olmayıp, bir nevi tasarruf işlemi olan dava açılması işleminde tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi gerekir. Bu cümleden olmak üzere; eşyanın terekeye döndürülmesi istemine ilişkin tüm mirasçıların birlikte hareket ederek dava açması hali ya tüm mirasçıların birlikte dava açması, ya da bir veya birden fazla mirasçının açtığı davaya diğer mirasçıların yöntemince muvafakat etmeleri veya murisin terekesine temsilci atanması hallerinde mümkündür. Yargılama sırasında ortak muris ..."un tüm mirasçılarına dahili davacı sıfatıyla duruşma gününün tebliğine karar verilmiş ise de, anılan mirasçılara yalnızca duruşma gününün tebliğ edilmesi suretiyle aktif dava ehliyetinin sağlandığından söz edilemez. Zira mirasçıların yalnızca taraf olarak gösterilmesi davaya katılma iradelerinin bulunduğu şeklinde yorumlanamaz. Yargılama sırasında davadan haberdar olan mirasçılardan ... ve ... davaya katılma talebinde bulunmuş; ... davayı kabul ettiğine dair beyan dilekçesi sunmuş; ... dışındaki ... mirasçıları ise ortak vekil ile davaya devam etmişlerdir. Davacı ... mirasçısı ..."un, ... tarafından evlat edinildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu"nun 500. maddesi uyarınca evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Yargılama sırasında davacılar vekili, mirasçı ..."un davalı olduğundan bahisle kendisinin vekaletnamesini sunmadığı gibi, ..."un davaya katılma veya muvafakatine ilişkin iradesi ortaya konmamıştır. Bu haliyle, yukarıda açıklanan prensipler doğrultusunda elbirliği hükümlerine tabi tereke malı hakkında açılan davada aktif dava ehliyetinin bulunduğundan söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı tarafa, ortak muris ... mirasçısı ..."un davaya katılımının veya muvafakatinin sağlanması yada terekeye temsilci atanması suretiyle aktif dava ehliyetindeki eksikliği gidermesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderilmeden, işin esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.