Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/31433 Esas 2012/18240 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de,
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde borçlu, takip dayanağı ipoteğin süreli olup 25.08.2008 tarihine kadar geçerli olduğu halde bu süreden 2 gün sonra takip yapıldığından bahisle icra emri gönderilemeyeceğini belirtmiş, mahkemece borçluya icra emri tebliğ edilememiş olsa da kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebligatları yapıldığından takipten haberi olduğu halde süresinde şikayete gelinmediği gerekçesi ile istem reddolunmuştur.
İİK"nun 149/1. maddesinde; "İcra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz 3.şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti 3.şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" düzenlemesine yer verilmiştir.
İİK.nun 149/a maddesinde ise borçlu, adına gönderilen icra emrine aynı yasanın 33.maddesi doğrultusunda  7 günlük süre içerisinde itiraz edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 
Borçlunun ipotek belgesinde yazılı adresine çıkarılan tebligat, muhatabın adresten taşındığı gerekçesi ile iade olunmuş, borçlu 02.02.2009 tarihinde yeni adresini takip dosyasına bildirmiştir. Borçluya icra emri tebliğ olunmamış, kıymet taktir raporu 25.02.2011"de, satış ilanı ise 26.08.2011 tarihinde tebliğ olunmuştur. Borçluya icra emri tebliğ olunmadığına göre tebligatın usulsüzlüğünden bahsedilemez. Bu durumda takipten, kıymet taktiri raporu ve icra emrinin tebliği ile haberdar olunduğu da kabul edilemez. O halde mahkemece borçlunun şikayetinin süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.