Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7518
Karar No: 2022/1607
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7518 Esas 2022/1607 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/7518 E.  ,  2022/1607 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; HMK'nın 150/5. maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 16.04.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava konusu 1561 parsel sayılı taşınmazda vekil edenlerinin de hissesi olduğunu, davalının taşınmazı kiraya vererek müdahale ettiğini açıklayarak, davalının elatmasının önlenmesini ve 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 01.07.2015 tarihli dilekçesi ile ecrimisil yönünden talep miktarını 31.579,20 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüyle, davacıların hissesi oranında davalının taşınmaza yapılan elatmasının önlenmesine ve 31.579,20 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.10.2019 tarihli ve 2018/3855 Esas, 2019/8449 Karar sayılı ilamı ile "Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, sadece hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı (5.000,00 TL) üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, ancak ecrimisil yönünden artırılan miktar (26.570,20 TL) yönünden harç tamamlanmasına rağmen, elatmanın önlenmesi talebi yönünden taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden yargılama sırasında harç ikmalinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hâl böyle olunca; öncelikle taşınmazın keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın tamamlanması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru olmamıştır." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; keşfen belirlenen değer üzerinden harç yatırılmadığı gerekçesiyle önce dosyanın işlemden kaldırılmasına sonrasında da üç ay içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Davacı taraf, müdahalenin men'ine konu taşınmazın tamamının değeri üzerinden hesaplanan harcın ödenmesi konusunda taraflara çıkartılan ihtarlı tebligatın açıkça harç miktarı ve süre belirtilmediğinden usule uygun olmadığını belirterek hükmü temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı Yasanın 94.maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Kamu düzenine ilişkin olan 492 sayılı Harçlar Kanununun 27. ve devamı maddelerinde, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile eksik harçın yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır. Anılan Yasanın 27. maddesinin son fıkrasında, "Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur" hükmü, 30. maddesinde de, "Mahkeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz” hükmü yer almaktadır. Söz konusu açık yasal düzenlemeler gereğince dava açılırken dava değerine göre peşin olarak yatırılması gereken karar ve ilam harcının eksik alındığının tespiti halinde bu hükümlere göre işlem yapılması zorunludur.
    Somut olayda; dava konusu taşınmaz arazi vasıflı, üzerinde 2 katlı; zemin katta 3 dükkan, 1. normal katta 2 daire bulunan bir yapıdan ibaret olup davacı taraf, murislerinden kalan bu binanın giriş katında bulunan dükkan ve üzerindeki Fatih Bulvarı tarafında yer alan 1. kattaki daireye ilişkin muarazanın giderilmesi ve davalının mirasçılıktan kaynaklanan hissesi dışındaki kısma müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir. Davaya konu edilen dükkan ve meskenin yer aldığı bina ve arsasının değeri toplam 394.528 TL olarak belirlenmiş; mahkemece 14/05/2020 tarihli ara karar ile 128.809 TL üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmiştir. Dosya içerisinde güncel tapu kaydı bulunmaması nedeniyle davaya konu edilen bağımsız bölümlerin değer hesaplaması denetlenememiştir. Öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydı getirtilmeli; davalı tarafın tapu kaydına göre malik olmasından ve mirasçılık sıfatından kaynaklı hakkı belirlenmeli ve bu kısımlar gözetilerek dava konusu taşınmaza var ise elatılan kısım tespit edilerek bu değer üzerinden harç tamamlatılmasına karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin denetlenemeyen bilirkişi raporuna göre, usule uygun olmayan ihtarla harç tamamlatılmasına karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; davacı tarafın usule uygun olarak harçlandırılmış ecrimisil talebi yönünden ise daha önce verilen hüküm bozma ilamı ile ortadan kaldırılmış olduğundan bu talep yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
    02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi