MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi başkanı olduğu dönemde kooperatifin üyesi olduğu, üst birlik olan ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği"nden arsa talebinde bulunduklarını, arsa bedeli olarak da dava konusu senedin de içinde olduğu toplam 121.000,00 TL tutarında senetlerin düzenlendiğini, 03/03/2007 tarihli Uludoğanlar Konut Yapı Kooperatifleri Birliği"nin tahsilat makbuzunda, senetleri alanın bizzat davalı olduğunun yazılı olduğunu, birlik başkanı ve davalının tahsilat makbuzunda imzalarının bulunduğunu, bu senetlerden dava konusu olan 30/04/2007 vadeli senedin alacaklı kısmının ve tanzim tarihinin boş olduğunu, davalının söz konusu senedin hem tanzim tarihini hem de alacaklı kısmını kendi lehine doldurduğunu, Ankara 9 Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/51 esas sayılı dosyada bulunan savcılık raporuna göre, senette alacaklı kısımda yazılan ... ve tanzim tarihi yerine yazılan 20/04/2007 tarihinin sonradan doldurulduğunun tespit edildiğini, savcılık tarafından alınan 04/12/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre ise, 30/04/2007 tarihli senedin, müvekkilinin şahsı ile ilgisinin olmadığı, boş olan alacaklı ve borçlu kısımlarının sonradan doldurulduğu sonucuna ulaşıldığını belirterek, Ankara 30 İcra Müdürlüğünün 2013/7790 sayılı icra dosyasına konu edilen senetten ötürü müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu senetteki tüm yazı ve imzaların davacıya ait olduğunu,davacının zaman kazanmak için Ankara 7 İcra Hukuk Mahkemesinde borca itiraz yoluna gittiğini ancak davanın reddedildiğini,kabul anlamına gelmemekle birlikte açığa atılan imzanın kötüye kullanılmasının şikayete bağlı bir suç olup, 6 aylık süreye tabi olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu senedin davacının dava dışı ...ı Kooperatif Başkanlığı görevini yaptığı sırada, talepte bulunulan arsa bedeli olarak üst birliğe 03/03/2007 tarihli 159 nolu tahsilat makbuzu ile verildiği, üst birlik adına senedi alan kişinin davalı ... olduğu, senedin üst birlik ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacının davalıya senetten ötürü kişisel bir borcunun bulunmadığı, dava dışı kooperatif davada taraf olmamakla senedin iptali talep edilemeyeceğinden, davacının davalıya senetten ötürü borçlu olmadığının tespiti ile yetinilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.



Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.