Esas No: 2021/2455
Karar No: 2022/1568
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2455 Esas 2022/1568 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkin. Davacı ile davalı kardeşlerdir. Murisleri öldükten sonra davalı, miras payına mahsuben parseldeki taşınmazı bedelinin tamamını ödeyerek satın almış, murisin bankada bulunan 120.000 Euro parasını da miras payına mahsuben almıştır. Davacı, tapu kaydının iptali ile kendi miras hissesi oranında adına kayıt ve tescilinin yapılmasını, davalıdan 120.000 Euro'nun kendi miras payı kadar olan kısmının ödenmesini istemiştir. Mahkeme, davacının taleplerinden bir kısmını kabul etmiş, tapu kaydı iptali talebini reddetmiştir. Tarafların istinaf talepleri üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi, davacının istinaf başvurusunu reddetmiş, davalının başvurusunu kabul ederek hükmü kısmen değiştirmiştir. Ancak davacının talebi olan 30.000 Euro’nun denkleştirilmesi konusunda hatalı karar verildiği için karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu’nun 669. ve 671. maddeleri. HMK'nın 176. maddesi.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
...
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasta denkleştirme talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince davacının istinaf talebinin esastan reddine, davalının istinaf talebinin kabulüne, hükmün kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ile davalının kardeş olduklarını ve murisleri ...’in 06.04.2015 tarihinde öldüğünü, murisin ölmeden önce ...,... parselde bulunan A blok 2. kat 15 numaralı taşınmazı bedelinin tamamını ödeyerek miras payına mahsuben davalı adına satın aldığını ve murisin bankada bulunan 120.000 Euro parasını 25.04.2014 tarihinde miras payına mahsuben davalıya verdiğini ileri sürerek; ...,... 3 parselde bulunan A Blok 2. Kat 15 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkilinin miras hissesi oranında adına kayıt ve tesciline, davalıya muris tarafından miras payına mahsuben ödenmiş olan 120.000 Euro’nun müvekkilinin miras payı kadar olan kısmının murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11.11.2017 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah etmiş, tamamlama harcını yatırmış, sonuç olarak; 15 nolu bağımsız bölümün alınması için muris tarafından ödenen 30.000,00 Euro ve 120.000,00 Euro'nun miras payı oranında, 1/2 sinin murisin ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı savunmasında; taşınmaz bedelinin muris tarafından ödenmediğini, kendi birikimleri ile ödediklerini, murisin kendisine verdiği 302.000,00 TL'nin ise miras payına mahsuben olmadığını, uzun yıllardır anne ve babasının tüm hastalıklarında onların yanında olduğunu, bakımlarını üstlendiğini, murisin bu nedenle karşılıksız olarak verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muris tarafından davalıya verilen 15.451,16 Euro yönünden davanın kabulüne, davacının miras payına isabet eden 7.725,58 Euro nun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, muris tarafından davalıya verilen 302.000,00 TL yönünden davanın kabulüne, davacının miras payına isabet eden 151.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ...,... parsel A Blok 17 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza ilişkin olarak açılan davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davacı vekil ile davalı vekilinin istinaf talepleri üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile; Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08.06.2018 tarih ve 2016/387 Esas, 2018/265 sayılı Kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; muris tarafından davalıya gönderildiği sabit olan 120.000,00 Euro karşılığı 302.000,00 TL'den, davacının miras payı karşılığı olmak üzere 151.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Islah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. 6100 sayılı HMK'nın 176. maddesinde "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir." hükmü düzenlenmiştir.
Anılan yasa hükmü uyarınca taraflar, ıslah yolu ile iddialarını ve savunmalarını genişletip değiştirebileceklerdir. Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği gibi, dava dilekçesinde vakıaları eksik belirtmişse ıslah yolu ile bunları tamamlayabilir. Yine, davacının dava dilekçesinde belirttiği talebini ıslah yolu ile artırması mümkün olduğu gibi, talebini değiştirmesi de mümkündür.
Türk Medeni Kanunu’nun 669. maddesi uyarınca; yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir. 671. maddesi uyarınca ise; geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir.
Somut olaya gelince, davacı 26.05.2016 tarihli dava dilekçesinde diğer talepleri yanında 2952 ada, 3 parselde bulunan A blok 2. kat 15 numaralı bağımsız bölümün mülkiyetinin terekeye iadesi talebinde bulunmuş, yargılama sırasında 11.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de gayrimenkule ilişkin talebini 30.000 Euro’nun denkleştirmeye tabi tutulması şeklinde ıslah etmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan ıslah beyanı geçerli olup, ıslah ile yeni bir talebin hüküm altına alınması talep edilmemiş, 15 numaralı bağımsız bölüm ile ilgili talepten vazgeçilerek, yerine muris tarafından gönderildiği iddia edilen paranın denkleştirmeye tabi tutulması talep edilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda ıslah ile talep edilen 30.000 Euro’nun denkleştirilmesi hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK'nın 373/1. maddesi gereğince davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA; karardan bir örneğin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 02.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.