20. Hukuk Dairesi 2015/15686 E. , 2017/4245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
... ili, ...ilçesi, ... mahallesi, 825 parsel sayılı, 4.900,00 m² yüzölçümlü taşınmaz tarla niteliğiyle davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi, ... köyü, 825 parsel sayılı 4900 m² yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 28.04.2010 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 4222 m² bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 28.01.2013 tarih ve 2012/7867 Esas, 2013/403 Karar sayılı ilamı ile “Dosya içeriğine göre, mahkemece, dava dilekçesinin tebliği için davalı gerçek kişiye çıkartılan tebligat parçalarının davalının yurt dışında olduğundan iade edildiği, yaptırılan kolluk araştırması sonucu ..."da çalıştığının tesbit edildiği, bunun üzerine davalıya ilânen tebligat yapıldığı gözlenmiştir. İlânen tebligat en son başvurulacak bir çare olup yurt dışında bulunan Türk Vatandaşlarına ilişkin olarak 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. maddesinde ve 07/08/2012 gün ve 28377 nolu Resmî Gazetede yayımlanan 16/07/2012 gün ve 2012/3474 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlükten kaldırılan Tebligat Tüzüğünün 47. maddesi ve 25/01/2012 gün 28184 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanununun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 49. maddesi uyarınca, yurt dışında yayımlanan bir gazetede ilân yaptırılması, ayrıca tebliğ olunacak evrak ile ilân suretlerinin yabancı ülkede bulunan kişinin varsa bilinen en son adresine, ayrıca, iadeli taahhütlü mektupla gönderilmesi ve posta makbuzunun dosyasında saklaması gerekir. Davalının yurt dışı adresinin tesbiti için hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan yurt dışında oturan davalıya usulüne uygun olarak ilânen tebligat yapılmaması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usûl hatasıdır.”gereğine değinilerek diğer hususlar incelenmeksizin bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, ... ili ...ilçesi ... köyü 825 parsel sayılı taşınmazın 16/05/2014 tarihli harita mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda (B) ile gösterilen 4222 m²"lik bölümünün tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, daha sonra yapılan ve itirazsız yerlerde 23.05.1980 günü, itirazlı yerlerde ise 20.06.1983 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde ve aplikasyon çalışması ile 23.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ve aplikasyon çalışması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 11/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.