19. Hukuk Dairesi 2015/12610 E. , 2016/5660 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava konusu bonolarda malen kaydı bulunduğunu,bu sebeple davalının takibe konu edilen bonolar karşılığında "mal" verildiğini kanıtlaması gerektiğini, davalı ile dava konusu bonolarda lehdar olan dava dışı Yaşar Türk"ün yakın akraba olduğunu, takibe konu bonoları iyiniyetli üçüncü kişi gibi davalı adına icra takibi yaptıklarını, diğer yandan bonoların protesto edilmediğinden takip alacaklısına karşı ileri sürülecek defi" inin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğunu, müvekkili tarafından cebri icra baskısı altında alacaklı taraf ile yapılan görüşme kapsamında bir kısım ödemelerin yaptığını, bu nedenle 11.05.2012 tarihli protokole konu taşınmazlardan belirtilen tarihte iki adedinin davalı ..."ye ve diğerinin ise alacaklı vekilinin yanında çalışan ... devredildiğini, dava dışı lehdar ... tarafından takibe konu senetler karşılığı takip öncesi kefilden 100.000,00 TL tahsilat yapıldığını, yine takip sonrası ise takip dosyası için değinilen protokol gereği taşınmaz devri ile 360.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak toplam 460.000,00 TL ödemenin hiçbir şekilde takip dosyasından mahsup edilmediğini iddia ederek, takibe konu bonolar karşılığı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, takip öncesi ve sonrası yapılan 460.000,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile Yaşar Türk arasındaki iç ilişkiden kaynaklı olarak ilgili senetlerin müvekkiline verildiğini, senetteki malen kaydının üçüncü kişi ciranta konumunda olan müvekkiline karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, Yaşar Türk ile davacı arasındaki ticari ilişkinin müvekkilinin bilgisi dışında olduğunu,kaldı ki senetlerde malen kaydı bulunduğundan kendisine mal teslim edilmediği iddiasını yazılı delille ispatlaması gereken davacının bu hususta delil sunmadığını davacı tarafın müvekkiline olan borcunu iki ayrı taahhütname ile ayrıca kabul ve ikrar ettiğini, bu sözleşmede bahsi geçen 3 adet gayrimenkulü sözleşme içeriklerinden de anlaşıldığı üzere, teminat olarak müvekkiline devrettiğini, ancak huzurdaki dava ile ilgili gayrimenkullerin ödeme maksatlı olarak verilmiş olduğunun beyan edildiğini, bunun üzerine durum icra dairesine bir dilekçe ile derhal bildirildiğini ve 15.09.2014 tarihinde tahsil harcı olan 16.380-TL"nin icra dosyasına yatırılmış olduğunun ayrıca senetteki kefil ve keşideciye başvuru için senette protesto şartı aranmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece,taraflar arasında önce 03/10/2011 tarihli taahhütnamenin ve 11/05/2012 tarihli sözleşmenin düzenlendiği ve davacının icra dosyası borcunu açıkça kabul ettiği ,borca bir itirazının olmadığı,davacının bonolara karşılık mal teslimi yapılmadığı şeklinde bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği,davacının sonradan bu davada mal temsili yapılmadığı yönündeki beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ve takip durmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.