Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1870
Karar No: 2019/6248
Karar Tarihi: 23.05.2019

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/1870 Esas 2019/6248 Karar Sayılı İlamı

Özet:


15. Ceza Dairesi tarafından verilen Karar, dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine hüküm verilmiştir. Katılanın dolandırılma olayına ilişkin beyanları doğrultusunda, sanığın kendisini zengin iş adamı olarak tanıtarak, katılanı hataya düşürdüğü ve sözde oğluna Alaçatı’daki otelinde iş vereceğini söyleyip, yemek ve içki ikramında bulunduktan sonra katılanın parmağındaki yüzüğü çalarak kayıplara karıştığı saptanmıştır. Ancak, mahkeme tarafından belirlenen temel cezanın, suç mahiyeti ve sanığın durumu gözetilerek orantılılık ilkesine uygun olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarını aşarak, sanık hakkında fazla ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle, karar BOZULMUŞTUR. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53 ve 58 maddeleri ve 61/1, 3/1 maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2018/1870 E.  ,  2019/6248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53 ve 58 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Katılanın, suç tarihinde Konak Belediye Başkanlığına bir iş için gittiği, burada sanığın dolandırıcılık amacı ile katılanın yanına giderek kendisi ile tanıştığı, kendisini Alaçatı"da 60 yataklı oteli olan zengin iş adamı olduğu ve küçük yalıda 12 dairesinin bulunduğunu söylediği, kendisini ..."in akrabası ... olarak tanıttığı, katılanın oğluna Alaçatı"daki otelinde iş vereceğini söylemek sureti ile hataya düşürüp onu birinci Kordonda bulunan ... restaurantına davet ettiği, yemek söylediği, ayrıca kendisine içki söylediği, katılanın parmağındaki yüzüğe bakarak ""bunları rahibeler takıyor"" diyerek yüzüğü çıkarmasını söylediği, katılanın da bakması için yüzüğü çıkararak sanığa verdiği, katılanın beyenına göre 1.500,00 - 2.000,00 TL değerinde olan yüzüğü sanığın parmağına taktığı, daha sonra lavobaya gideceğini söylediği, yüzüğü de alarak lavobaya gittiği ve bir daha dönmediği, 165.TL yemek parasını da katılanın ödediği ve sanığın bu suretle hileli hareketlerle katılanı hataya düşürüp kendisine menfaat temin etmek sureti ile dolandırıcılık suçunu işlediği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/12257 numaralı, 20.09.2017 tarihli uzlaştırma raporuna göre katılanın uzlaşma görüşmelerine gelmemesi nedeni ile uzlaşmanın sağlanamadığı iddia ve kabul olunan olayda,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.10.2009 gün ve 8-124-224 sayılı kararında açıkça belirlendiği gibi temel cezanın belirlenmesinde hakim somut olayda, TCK"nın 61/1 maddesini göz önünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında temel cezayı belirlerken aynı yasanın 3/1. maddesi uyarınca hüküm ile işlenen fiil arasında "orantı" bulunmasını gözetmek durumundadır. Hakimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin yasal ve yeterli olması denetime izin verecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde kullanılan gerekçenin TCK"nun 61. maddesi anlamında yasal ve buna bağlı olarak alt sınırdan uzaklaşarak ceza tayin edilmesi doğru bir uygulama olarak kabul edilebilir ise de; suçun vasfı ve olayın mahiyeti gözetildiğinde, hapis cezasının alt sınırı 1, üst sınırı 5 yıl, adli para cezasının alt sınırı 5 gün, üst sınırı 5000 gün olan atılı suçtan temel cezanın 4 yıl hapis ve 4000 gün adli para cezası olarak belirlenmiş olması orantılılık ilkesi ile bağdaşmadığından takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarını aşar şekilde kullanılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi