9. Hukuk Dairesi 2015/27242 E. , 2016/5367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin , 02.05.2006-28.10.2014 tarihleri arasında davalı işverenlik bünyesindeki .... spor kulüplerinde çeşitli departmanlarda çalıştığını . En son ..... spor kulübünde merkez ofiste misafir ilişkileri müdürü olarak 3.000,00 TL aylık net ücretle çalışmakta iken iş akdi 28.10.2014 tarihinde işveren tarafından gerekçesiz ve sözlü olarak feshedildiğini , müvekkilinin işten çıkaran işveren, müvekkilin iş akdini yazılı olarak fesih etmediğini , sadece sözlü olarak yönetimin aldığı karar neticesinde iş akdini feshettiklerini davalı işverenlik tarafından yapılan fesih tümden haksız ve usulsüz bir fesih olduğunu iddia ederek feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 02.05.2006-28.10.2014 tarihleri arasında müvekkil şirkette çeşitli görevlerle çalıştığını, son olarak da müvekkil şirkete ait olan ...... misafir ilişkiler müdürü olarak hizmet verdiğini, davacı yanın iş akdi dava dilekçesinde belirtilmiş olduğunun aksine taraflarından 4857 sayılı iş kanunu’ nun 18. maddesi uyarınca işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli sebebe dayanarak 4857 sayılı iş kanunun 19. maddesinde öngörülmüş olan usule uyularak, yazılı, fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmek suretiyle 28.10.2014 tarihli fesih bildirim tebligatı ile ve bu tebligatı tebliğ almaması üzerine 31.10.2014 tarihli kadıköy 32. noterliği’ nin 26275 sayılı iş akdinin feshedildiğini bildirir ihtarnamesi ile feshedilerek müvekkil şirket nezdinde doğmuş tüm hak ve alacakları kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının yönetimi altında bulunan çalışanlara yönelik küfür ve hakaret içeren eylemlerde bulunduğu gerekçesiyle feshin haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar davacının iş akdi çalışanlara yönelik küfür ve hakaret içeren eylemlerde bulunduğu gerekçesiyle feshedilmiş ise de davacı hakkında davalı işverene şikayet dilekçesi veren işçilerden birinin davacının kendisine yönelik olumsuz bir tavrının bulunmadığını beyan etmesi, davacının savunmasında isnet edilen eylemleri kabul etmemesi, davacının işyerinde 9 yıllık kıdeminin bulunması ve hakkında fesih tarihine kadar herhangi bir tutanak bulunmaması, fesih sebebi olarak gösterilen şikayet dilekçelerinin fesihten hemen önce ve aynı gün işverene verilmesi karşısında, davalı şirketin davacının iş akdinini geçerli nedenle feshedildiğini somut olarak ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Davanın kabulü yerine davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 257.20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 09.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.