11. Hukuk Dairesi 2015/13843 E. , 2017/1683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/06/2015 tarih ve 2012/249-2015/109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “...”’ın sahibi, işletmecisi ve 2009/38963 no’lu, “...” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının 2006 yılında “...” adı ile faaliyete başladığını, davalıya ihtarname gönderdiklerini, şirket yöneticilerinin “...” markasını kullanmaya son vereceklerini şifahen müvekkiline bildirdiklerini, davalı şirketin yönetim değişikliğine gittiğini ve ihtara rağmen “...” ismini yeniden kullanmaya karar vererek hastanenin istimi “...” olarak değiştirdiğini, davalının müvekkilinin markasının benzeri kullanmasının iltibasa sebebiyet verdiğini, davalının eyleminin müvekkilinin markasına tecavüz teşkil ettiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, tecavüzün durdurulmasını, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsili ile hükmün ilanını talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 1.200.000 TL’ne yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ... İlçesi’nde 2005 yılında kurulduğunu ve 2009 yılında ruhsat alarak faaliyete geçen “...”"nin işletmecisi ve sahibi olduğunu, 14/11/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile “...” veya “...” olarak 2 ayrı isim kullanılmasına karar verildiğini, müvekkilinin hastanesinin isminin ana unsurunun "... ibaresi olduğunu, davacının ...’da faaliyet gösterdiğini ve ihtarı ile yeni bir amblem ve logo kullanmaya başladıklarını, internet adresi kullanımına son verdiklerini, “www.....com.tr” internet adresini tescil ettirerek kullanmaya başladıklarını, müvekkilinin tecavüz teşkil eden ya da zarara sebebiyet veren bir eyleminin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından, davacıya ait “...” ibaresi ön plana çıkarılmak suretiyle sağlık hizmetleri yönünden markanın kullanıldığı, davalı markasının sağlık hizmetlerinde tescilli olmadığı yine, kullanımın unvan kullanımı sınırlarını aşıp, tanıtıcı işaretin vurgulayıcı bir şekilde ön plana çıkarılmak suretiyle markasal bir kullanım olduğundan 556 sayılı KHK"nın 12. maddesinin olayda uygulama yeri olmayıp, davalının kullanımının davacı markası ile ekonomik ve ticari bağlantı bulunduğu izlenimi verecek şekilde davacı markasına tecavüz oluşturduğu, davacının tazminat seçimlik hakkını lisans bedeline dayalı olarak kullanmış ve yaptırılan bilirkişi incelemesi ile lisans bedeli olarak 1.632.119,49 TL belirlenmiş ise de, markaya tecavüz edenin kusurunun derecesi, BK gereği denkleştirme hususu nazara alınarak belirlenen maddi tazminat miktarının yüksek görüldüğü ve bu nedenle hakkaniyet gereği 750.000,00 TL lisans bedeli ile markaya yönelik haksız ve izinsiz kullanım nedeniyle, markanın kullanım şekli, değeri, hakkaniyet gereği 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacıya ait “...” markasının davalının kullanımında ön plana çıkacak şekilde markasal olarak kullanılmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespit ve men’ine, davalının tabela, broşür, evraklarında “...” ibaresini kullanımının engellenmesine, tabeladaki “...” ibaresinin silinmesine, broşür ve evrakta kullanımının engellenmesine, reklam amaçlı kullanılan broşürlere el konulmasına ve imhasına, hükmedilen maddi ve manevi tazminatların dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 52.229,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.