17. Hukuk Dairesi 2018/211 E. , 2019/11837 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 22/06/2007 tarihinde müvekkilinin yolcusu olduğu davalıların işleteni ve ferdi kaza sigortacısı olduğu otobüsün kaza yapması sonucu yaralandığını, kaza tarihinde asker olduğu için 1,5 ay hava değişimi raporu aldığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminatın davalılardan (davalı ... maneviden sorumlu değil) olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 35.943,26 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 49 vd. maddeleri uyarınca davacının davasının kabulüne, 35.943,26 TL maddi tazminatın 500,00 TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan kısmının ise davalı ... Turizm Seyahat Org. ve Tic. A.Ş."den müstakilen tahsili ile; 3.500,00 TL manevi tazminatın ise davalı ... Turizm Seyahat Org. ve Tic. A.Ş."den müstakilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ... sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf 1086 sayılı HUMK döneminde açtığı davada dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminat talep etmiş, 17.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 35.943,26 TL"ye yükseltmiş, mahkemece davanın kabulü ile 35.943,26 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HUMK."nun 4/2 maddesinde, alacağın tamamının çekişmeli olması halinde, mahkemenin görevinin alacağın tamamına göre belirleneceği öngörülmüştür. Diğer yandan, görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, hakimin bunu yargılamanın her aşamasında re"sen nazara almak zorundadır.
Somut olayda, dava edilen kısım alacağın son bölümü olmadığından, usulün anılan hükmü uyarınca, görev konusunun belirlenmesinde, alacağın tamamının göz önünde bulundurulması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda zararın dava tarihi olan 2011 yılı itibariyle Sulh Hukuk mahkemesinin görev sınırı olan 7.780,00 TL"yi aştığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, zararın tamamı uyuşmazlık konusu olup belirlenen miktara göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve davalı ... sigorta A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve davalı ... sigorta A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.