9. Hukuk Dairesi 2015/27243 E. , 2016/5355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)İstem:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı taşeron fabrikasına bağlı olarak temmuz 2011 tarihinde işe başladığını, müvekkilinin asıl işveren olan hastanede kat görevlisi olarak çalıştığını, aylık 981,03 TL ücret aldığını, müvekkilinin davalı iş yerinde çalışırken hiç bir gerekçeli neden olmaksızın işverence , personelin iş ahlakı kurallarına uymadığı bahanesi ile 13/09/2014 tarihinde haksız olarak işten çıkarıldığını iddia ederek feshin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesini alep ve dava etmiştir.
B)Cevap
DavalI Davacı tarafından açılan davanın işveren işçi ilişkisi olmayan ve iş sözleşmesi olmayan karşı açılması sebebiyle husumet yönünden reddine karar verilmesini , aynı zamanda davanın bir aylık süre içerisinde açılmadığı beyan ederek süre yönünden itiraz ettiklerini, davacıyı işe alan ve işten çıkaranın olmadığını diğer davalı şirket çalışanı olduğunu, kurumun sadece ihale makamı olduğunu işveren konumunda olmadığın, davacının iddia ettiği gibi hastane ile şirket arasında alt işveren üst işveren sıfatının bulunmadığı, bu nedenle beyanları ve itirazları kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Şirketi, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen herhangi bir cevap vermemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davalı işverenin iş sözleşmesinin feshinde davacının iş ahlak kurallarına uymadığı başka firmalarla iş birliği yaptığı bildirilmiş ise de bu feshin açık olmadığı gibi işçinin bu konuda herhangi bir yazılı savunmasının alınmadığı gibi bu yönde bir davetin de bulunmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesin karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır
Diğer taraftan, HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yükümlülüklerin gerekçeye uygun olarak açıkça belirtilmesi, birden fazla davalı var ise sorumluluklarının belirlenmesi gerekir. Aksi durum infazda tereddüte yol açacaktır.
Dosya içeriğine göre davacının yardımcı iş kapsamında çalışması nedeni ile davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi kabul edilerek, davacının davranışlarına dayanılmasına rağmen fesihten önce savunması alınmadığından ve geçerli fesih kanıtlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetlidir. Ancak davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi kabul edilmesine rağmen ve bu nedenle Mahkemece, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması yerinde ise de, işe iade yönünden hangi davalı nezdinde işe iadesine karar verildiğinin hükümde gösterilmemesi hükmün infazında tereddüt yaratacağından usule aykırıdır.
Ayrıca davalı harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup ayrı bir bozma sebebi yapılmıştır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı ..."na ait işyerindeki işine İADESİNE,
2- Davacının yasal süre içerisinde başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde davacıyı işe başlatmaması halinde; davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının, davacının kıdemi ve fesih nedeni göz önünde bulundurularak takdiren 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
3- Davacının işe iadesi için işverene süresi içerisinde başvurması halinde, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içerisinde hak kazanılacak olan en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen davacıya ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,
4-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800.-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı harçtan muaf olduğundan davalı Bakanlıktan harç alınmasına yer olmadığına, davacının yatırdığı peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, davacının yapmış olduğu harç hariç 146.20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalılara iadesine,
Kesin olarak 09/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.