11. Hukuk Dairesi 2019/2471 E. , 2020/398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/03/2017 tarih ve 2016/271 E. - 2017/82 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 22/03/2019 tarih ve 2018/987 E- 2019/322 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin 2014/110349 sayılı ve “SANTAMED” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin 2002/08862, 2004/12635, 2007/59608 sayılı "SANTA", "SANTA", "SANTA+şekil" ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın TPMK MDB tarafından kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından bir kısım mal ve hizmetlerin çıkarılmasına karar verildiğini, karar karşı yapılan itirazlarının nihai TPMK YİDK tarafından reddedildiği, oysaki davacı şirketin medikal alanından faaliyet gösterdiğini ve hitap ettiği tüketici kesiminin bilinçli tüketici olduğunu, başvuru markasının fonetik olarak farklı bir marka algısı yarattığını, tescili istenilen ibarenin davacının ticaret ünvanından oluşturulduğunu, ayrıca davalı şirketin itiraza mesnet markalarını fiilen kullanmadığını, markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde kullanılmaması veya kullanıma 5 yıl kesintisiz ara verilmesinin iptal sebebi olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK"nun 2016/M-4465 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2002/08862, 2004/12635, 2007/59608 sayılı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının ususl ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu marka başvurusunun 556 Sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi uyarınca itiraza mesnet davalı markalarına benzer olduğunu, davaya konu istemlerin aynı davada talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, başvuru markası kapsamından çıkarılan 03, 05, 16. sınıftaki mal ve hizmetlerin itiraza mesnet markaların koruma kapsamlarında yer aldığı, itiraza mesnet makalarda esas unsur olan “SANTA” ibaresinin başvuru markasında da aynen ve esas unsur olarak yer aldığı, “MED” sözcüğünün markaya ayırt edicilik katmadığı, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, 556 sayılı KHK"nın 44/1-c ve 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği gerekçesi ile TPMK YİDK"nın iptali yönünden açılan davanın ve davalıya ait markaların 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi gereğince iptali yönünden açılan davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.