4. Hukuk Dairesi 2015/16371 E. , 2016/5409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalı ... aleyhine 03/10/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafından tabanca ile ağır yaralanması nedeniyle ölünceye kadar kurtulamayacak şekilde yatalak ve tekerlekli sandalyeye bağlı hale geldiğini, olay nedeniyle davalının .. esas sayılı dosyasında adam öldürmeye teşebbüs suçundan ceza aldığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacının 3 kişiyle birlikte saldırması üzerine kendisini savunduğunu, meşru müdafaa sebebiyle kusursuz olduğunu, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat istemi yönünden; zararın dava dışı kurum tarafından karşılandığı davacı vekilince bildirildiğinden konusuz kalan maddi tazminat talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat istemi yönünden ise, davacının olayda herhangi bir silah kullanmadığı, davalının silahı ateşlemek yerine, korkutarak davacıyı iş yerinden uzaklaşmasını sağlayabileceği veya tabancayı çıkararak çevreden yardım isteyebileceği, ancak bu durumun mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri geldiği, meşru savunmada sınırının aşılması nedeniyle az da olsa hukuki yönden kusurunun olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı hakkında, .. açılan kamu davasında .. sayılı karar ile, haksız tahrik altında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay .. karar sayılı ilamıyla “ .. ” gerekçesi ile bozulduğu, .. bozmaya uyularak verilen .. sayılı karar ile sanık ... hakkında meşru savunma sınırını içine düştüğü heyecan, korku ve telaş nedeniyle meşru savunma sınırını aşarak mağduru öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle .. 27/2 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 18/11/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
5237 sayılı .. meşru savunmada sınırın aşılmasını düzenleyen 27. maddesinin 1. fıkrasında; “ .. ” 2. fıkrasında; “ .. ” hükmü yer almaktadır. 5237 sayılı .. başlıca dört hukuka uygunluk nedeninden bahsedilmektedir. Bunlar; meşru savunma, hakkın kullanılması, kanunun emrini ifa ve ilgilinin rızasıdır. Hukuka uygunluk nedeninin bulunması, eylemin suç olmasını engelleyeceğinden, bu durumda fail hakkında beraat kararı verilmesi gerekecektir. Buna karşılık, “ .. ” bir hukuka uygunluk nedeni değil, 27. maddenin 1. fıkrasındaki durum itibarıyla kusurluluğu azaltan, 27. maddenin 2. fıkrasındaki durum itibarıyla da kusurluluğu ortadan kaldıran nedenlerden bir tanesidir. Başka bir deyişle, hukuka uygunluk nedenlerinde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde “ ...” değil, Kanun"un 27/1. maddesine göre indirimli ceza veya Kanun"un 27/2. maddesine göre ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmelidir. Bu husus, 5271 sayılı Kanun"un 223/3-c maddesinden de açıkça anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince; ceza dosyası içeriğinden, dava konusu olaydan önceki bir tarihte davalının, babasına ait eczanede çalışmakta iken, .. isimli bir şahsın, elindeki bıçakla davalının çalıştığı eczaneye gelerek para ve uyuşturucu hap istediği, davalının şikayeti üzerine bu şahsın yakalandığı, yağmaya teşebbüs suçundan hakkında dava açıldığı ve mahkum olduğu, olay günü ise, adam öldürme suçundan sabıkası bulunan ve olaydan kısa bir süre önce cezaevinden tahliye olan davacının, yanında iki kişi ile birlikte, davalının çalıştığı eczaneye geldiği, önceki yağmaya teşebbüs olayını kastederek “ .. ” dediği, davalının da “ .. ” diyerek elini beline attığı, davalının da bunun üzerine babasına ait olan ve çekmecede bulunan tabancayı çıkartarak davacıya doğrultup iki el ateş ettiği, boyun sağ yan ve sol omuz bölgesinden isabet alan davacının kaburgasında kırık ve alt ekstremitede iyileşmesi mümkün bulunmayan parapleji (felç) oluşacak şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda; davalının, maruz kaldığı saldırı karşısında içine düştüğü korku, telaş ve heyecan dolayısıyla davranışlarını yönlendirme yeteneğinin ortadan kalkması söz konusu olduğundan, meşru müdafaada sınırının aşılmasından dolayı kusurlu sayılamayacağı kabul edilmelidir. Dolayısıyla davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalının sorumluluğuna karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/04/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminatın dava dışı kurum tarafından karşılandığı belirtilerek bu istem yönünden konusuz kalan davanın reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı hakkında .. karar sayılı ilamıyla sanık ..."ın meşru savunma sınırlarını aşarak mağduru öldürmeye teşebbüs etmekten dolayı hakkında .. 27/2. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
6098 sayılı .. 74. (818 sayılı BK"nın 53.) maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de mahkumiyet ve maddi olgunun tespiti kararları ile bağlıdır. Hukuka uygunluk nedenlerinden meşru müdafa sınırının kast olmaksızın aşılması halinde beraat hükmü değil .. 27/1. maddesine göre indirimli ceza verilmesi ya da .. 27/2. maddesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi durumu söz konusudur. .. 27/1. maddesindeki durum kusurluluğu azaltan, .. 27/2. fıkrasındaki durum ise kusurluluğu ortadan kaldıran bir nedendir. Hukuka uygunluk nedeni değildir. Eylemi de suç olmaktan çıkartmaz.
Şu durumda somut olaya bakacak olursak, davalının meşru savunma sınırları içindeyken subjektif nedenlerle heyecana, telaşa ve korkuya kapılarak meşru savunma sınırlarını aşması sonucu oluşan haksız eylemden doğan manevi zarardan sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. 21/04/2016